Bugün Bursaspor maçı var ama maçtan önce kulübün içinde olduğu mail durum ön plana çıkıyor. Kulübün borcunun 40 milyon lira olduğu ve çalışanların maaşlarını haftalardır alamadığı hafta içi medyada yer aldı. Denetleme kurulunun ise denetim yapmak istediği ama evraklara ulaşamadığı iddiaları var. Böyle bir şey nasıl olabilir, her şeyin bir yolu var, hukuku var. MİY'de durum içler acısı. Küme düşmek üzere olduğuna mı yanarsın, 40 milyon olduğu söylenen borcuna mı yanarsın… Anlamadığım bu kulübün bu kadar borcu varsa niye açıklanmadı, saklandı. Bir kulüp ancak bu kadar kötü yönetilirse, böyle bir borca sahip olabilir. Yaklaşık 18 milyon lira Lig TV ve federasyon geliri olan, diğer gelirlerini saymıyorum bile. Hani yönetim cebimizden şu ana kadar para verdik falan diyor ya. Umarım bunların hepsinin hesabı sorulur. Doğru dürüst transfer yapmayacaksın, yaptığın transferin yarısını geri göndereceksin, bir sezonda 3 teknik adamla çalışacaksın. Sonra da bu kulübün borcu var diyeceksin. Ben yine de önce eşeği çaldırıp sonra da bulduracaklarına inanıyorum. 40 milyon borç var dedikodusu yayıp, sonra da 30 milyon lira diyecekler. Bu takımın yönetiminin bütün bunları yapmasına, kulübü borç batağına sokup, küme düşürüp halkın içine çıkabileceklerine inanmıyorum. "Bunlara ne yaptın bakalım, bu borç ne?" diyecek kent yöneticilerimiz olduğuna inanıyorum. Bu takıma, bu kente bu kadar zarar verilmesine seyirci kalınmayacaktır. En azından bu yönetimin kendilerini buraya getiren büyüklerine biraz olsun saygıları varsa, bu kötülüğü yapmayacaklardır, yapamayacaklardır. Bursa yukarıya tırmanmak isteyen bir takım. Mersin'in durumu ise malum. Maçla ilgili hiçbir şey yazmak istemiyorum. Belki küme düşmekten kurtulmak olmasa da haftalar önce düşen ilk takım olması da ayrı bir üzüntü vereceğinden kazanmasını istiyorum.