30 yıldır en çok 'anneler' acı çekti bu topraklarda. Kürt, Türk binlerce ananın yüreğine saplandı o kurşunlar. Binlerce ananın canından can aldı o mayınlar, bombalar. Binlerce anayı evladından kopardı o dağlar. Hiçbir şey, hiç kimse dindiremedi anaların durmaksızın kanayan o yürek acısını. Bundan bir iki ay önce Başbakan Erdoğan şöyle demişti hatırlarsanız:
"Eğer bu ülkenin tüm kadınları teröre 'dur' derse bu terör biter. Türkiye'nin yürekli kadınlarının bir adım öne çıkıp kana, gözyaşına, acıya son demelerini bekliyoruz." Görüyoruz ki analar acının sonlanmasını istiyor. Daha fazla kan ve gözyaşı istemiyor. Yaşanan çözüm sürecine muhalif olanlar eğer anaların seslerine kulak verecek olurlarsa,
"Bu süreç nasıl bir alışveriş? Ne veriyoruz, ne alıyoruz?" sorusunun cevabını alacaklardır. Dağdaki teröristin anası da şehit anası da
'barış' diyor. Aramıza başka analar katılmasın, evlat acısını tatmasın diyor. Evet,
"Başka analar evlat acısı tatmasın." İşte kilit cümle bu. Bu süreç ne yazık ki acılı anaların acısını silmeyecek. Yüreklerine biraz olsun su serpecek. Ama başka anaların yüreklerini yakmayacak. Yarın Anneler Günü… Muhalifler bir kez daha durup düşünsünler ve anlamaya çalışsınlar. Türkiye artık sorunlarının çözümünü diyalogda arıyor. Sorunun tek bir cevabı var. Bu alışveriş sadece barış, huzur ve umut. Bu toprakların cefakar annelerine bundan daha güzel bir hediye olur mu ? Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun.
*
Bana, okuduğum kitapların en güzeli hangisidir? diye soracak olursanız; söyleyeyim: Annemdir.