Geçen sezon Ankara'da Kasımpaşa'ya karşı kaçırdığımız Süper Lig fırsatını bu sezon da kendi sahamızda Manisaspor'a yenilerek kaybettik. Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda bir avuç Kasımpaşa seyircisine, pazar günü ise 15-20 kişilik Manisspor seyircisine karşı 15 bin kişilik Adanaspor seyircisi haklı olarak kahroldu. Süper Lig'e yeni çıkan Kayseri Erciyes 300-500 kişi ile şampiyonluk kutlamaları yapıyor. Kasımpaşa veya Manisaspor bin kişilik bir seyirci ile şampiyonluğa koşuyor Adanaspor ise on binlere maç oynuyor ama bir türlü sonuç alamıyor. Hep direkten dönüyoruz. Şanssızlıktı, hakemdi, federasyon bizi istemiyordu, takım gençti gibi bahanelerle her sene böyle hüsrana uğruyoruz. Başımız öne eğik stadı terk ediyoruz Yokluklar içerisinde şampiyon olan takımların neler yaptığını, neler yapmadığını, sistemlerini çok iyi incelememiz gerekir. Seyircimiz var, potansiyelimiz var ama Adana kamuoyu olarak spora yeterli manevi destek verilmediğini, başarı için takımların yüreklendirilmediğini gözlemliyoruz. Ancak pazar günü seyircinin maç sonu yaptığı centilmenlik dışı hareketlerin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Play- off şansını kaçırmak, koltukları kırmayı, antrenöre ve yönetime küfretmeyi gerektirmez. Olayların kabul edilebilir tarafı yoktur. Başta antrenör ve Yönetim Kurulunun, 'Nerede hata yapıyoruz?' diye şapkalarını önlerine koyup düşünmesi gerekir. Bir yerlerde bir yöntem hatası bir sistem hatası var ki başarısız olunuyor. Hayatın genel akışında olduğu gibi sporda da şans faktörü yüzde 10'lar civarındadır. Şansla şampiyon olmak hiçbir zaman mümkün değildir. Futbol artık pozitif bir bilim olmuştur. Hesap kitap işidir. Maçın 50. dakikasında gol atıp geriye çekilerek zaman çalmak bu çağda artık mümkün değildir. Tüm bunları enine boyuna tartışarak Adana'mızı layık olduğu yere taşımalıyız. Bölgesel gelişmişlik spordaki başarıyla doğru orantılıdır. Bu açıdan elimizde kalan Adan Demirspor kozunu çok iyi oynamalıyız. Demirspor konusuna önümüzdeki hafta değineceğim. En azından Demirspor'la Adana'nın bayrağını yukarılara taşımaya çalışmalıyız.
