Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı ve Gaziantepspor Yönetim Kurulu üyesi
Ömer Çelik, renkli bir kişilik. 1986 yılından beri borsada yönetimde, ilk dönem başkan yardımcılığından sonra uzun bir süredir de başkan. Geçen gün borsada yapılan seçimlerde kaybetti; kendi deyimiyle
'bir rakibe karşı değil Türkiye'ye karşı' kaybetti. Göreve geldiğinde 3 ayrı işletmesi milyonlarca liralık serveti vardı, bırakırken bir evi bile yok ama ciddi bir itibarı var. Oda ve borsa yöneticileriyle ilgili üst yargıdan son anda dönen kararın ilk aldığı dönemlerden itibaren yerine yardımcısı
Ahmet Tiryaki'nin gelmesi için açık açık destek veren, deyim yerindeyse Tiryaki'yi başkanlığa hazırlayan Ömer Çelik, yasal düzenlemenin iptal edilmesi üzerine yeniden aday oldu ancak grubundan çıkamadı. Seçim gününe kadar grubundan çıkma konusunda bir endişesi olmadığını söyleyen Çelik
"Benim son gece 133 oyum vardı. Bir gecede ne değişti? Trabzon'dan Edirne'ye, Ankara'dan İstanbul'a rakiplerim için çalışıldı. Ben grubumla değil, Türkiye ile seçime girdim. Kimseyi suçlamıyorum. İsteseydim, NACE kod uygulamasından sonra 30 yeni üye yapar yerimi sağlaştırırdım ama yapmadım. Etik olmazdı. Etik olmayan yerde ben olmam" diyor. Ömer Çelik'e karşı kaç kişi mücadele etti bilemiyorum ama bildiğim tek bir şey varsa borsayı da tıpkı Ticaret Odası gibi değişim rüzgârlarının etkilediği. Değişimin ilk öncüsü
Erhan Özmen olmuştu. 2008 yılında Ömer Çelik'le yarışan Özmen, oyların yüzde 35'ini alarak ciddi başarı göstermişti. Özmen'in ardından bir yıl sonra yapılan seçimlerde Ticaret Odası'nda
Mehmet Aslan'a rakip olarak çıkan Eyüp Bartık, hazırlıksız girdiği seçimde yüzde 20 oy almıştı. Aradan geçen 4 yıl içinde
Eyüp Bartık çalışmalarını devam ettirdi, sonuca gitti. Ticaret Borsası'nda da Özmen aday olmadı ama değişim isteyenler başarılı oldu. Ömer Çelik de, Mehmet Aslan da Gaziantep'te sözü geçen, ülkenin dört bir yanında da hatırı sayılır insanlar. İkisi de uzun süredir başkanlık yapıyordu. Keşke böyle seçimlerde kaybederek bırakmak yerine aday olmayarak bıraksalardı. Bakın
Abdulkadir Konukoğlu'na, kendi eliyle teslim etti Sanayi Odası Meclis Başkanlığını. Aday olsa daha yıllarca seçilebilecek bir konumdayken hatta karşısına aday bile çıkmayacağı biliniyorken aday olmayan Konukoğlu'nun son meclis toplantısındaki konuşmasında dikkat çektiği şey zamanı gelince bırakmayı bilmek gerektiğiydi. Zamanı geldiğinde bırakmasını bilmek elbette önemli ama o zamanın gelip gelmediğini bilmek, bırakmaktan da önemliymiş.