Hayatımızdan bir bayramı daha kutluyoruz. Şimdi kim, nerede, nasıl bir bayramı kutluyor, zamanını nasıl geçiriyor bilmiyorum ama ne yalan söyleyeyim, bayramlardan hiç ama hiçbir tat-tuz alamayan ben, bu bayramda hüzün ve sevinci bir arada yaşıyorum. Bayramlardan tat almıyorum çünkü bayram denince, aklıma en güzel kıyafetleriyle çocukların, yeni olunmuş tıraşlarıyla sokaklardaki bağırışları, kapı kapı çalınan ziller, açılan eller, koşa koşa gidilen bakkallar, alınan boncuk atan tüfekler, ceplerde şeker ve el öpmelerden verilmiş madeni paralar geliyor… Eeeee şimdi yıllar olmuş birçok şey gibi bayramlarda artık bunlar neredeyse hiç yaşanmıyor. Ben çocukluğumun bayramını özlüyorum. Bu bayram böyle şeyler göremedim. Ama yine de bir dostun sayesinde bayram gibi sevinç yaşadım. Çifte bypas geçirmiş, şeker hastalığında insülin kullanan, romatizma, gut, kireçlenme, bel fıtığı, sinir sıkışması ve daha nice hastalıkla yıllardır mücadele eden 80'ini devirmiş annem, yüksek tansiyon ve ardından gelen mide kanaması ile 2/3 cansız şekilde ambulansla kaldırdığımız Tıp Fakültesi'nin acil servisinde kıvranarak son nefesini vereceği dakikalarda, günün her vaktinde telefonla arayabileceğim dostum sayesinde
Hayat'ta nefes aldı. Allah dostların ve özelin zevalini vermesin. Annem saatlerce Azrail'le mücadele ederken cep telefonuyla mesajlaşan
Tıp Fakültesi acil servisindekilere söyleyeceğim tek şey:
"Allah elinize kimseyi düşürmesin." Dostum sayesinde Kahramanmaraş'ın en köklü özel hastanelerinden Hayat Hastanesi'ne ulaştıktan dakikalar sonra ona kendi anneleri gibi bakan ve sağlığına kavuşturan hastane çalışanlarına da iki şey söylüyorum:
"Allah sizi Kahramanmaraş'tan eksik etmesin. Annemin yün gibi beyazlamış saçının başındaki her saçının teli kadar Allah size uzun ömürler versin. Arslan ailesine bayram yaşattığınız için…" Evet sevgili okuyucular müsaadenizle sizler bu satırları okurken ben uzaklarda olacağım. Hiç atıp tutmaya, lafı eveleyip yuvarlayıp toplamaya gerek yok. Ne televizyon seyredeceğim, ne gazetelere göz atacağım. O küçük zaman boyunca aylar öncesinden aldığım 4 adet (750 sayfalık) kitabı beynime kazıya kazıya okuyacağım. Elbette her yolun bir sonu, her başlangıcın da bir bitişi olduğundan o güne yani dönüşe kadar sizlerle dertleşemeyeceğim. Çünkü yazacağımı sanmıyorum. Hepinizin bayramını kutluyorum