Sizlerin canı şimdi ne istiyor bilmem ama benim canım şu bayram gününde ne balkonlarda yakılan mangallar üzerinde kokusu yayılan mis gibi keklikli kuzu pirzolasını, ne de yufka ekmeğe çekilmiş, üzerine sumaklı soğan pervazı ve kimyon sepelermiş ciğer kebabını istiyor.
Benim canımın tek istediği şu yasaklar ve cezalar olmasa Kahramanmaraş'a ve Kahramanmaraşlıma kötülük yapanlara şöyle gerdire gerdire bayramlık ağzımı dilim dışına çıkana kadar açmak… Kahramanmaraş'ta belediyenin yönetiminde olanlar görevde oldukları 10 yıldır elini sürmek bir kenara, dönüp yüzüne bakmadıkları bazı tarihi yapıların varlığından seçim yılına girince haberdar oldu. Bir oldular pir oldular sormayın... Keşke olmasalardı. Keşke hep 10 yıldır olduğu gibi görmezlikten gelselerdi. 15. yüzyılda
Dulkadiroğlu Beyliği döneminde
Alaüddevle Bey tarafından inşa edilen ve Türkiye'nin sayılı tarihi çarşıları arasında gösterilen kapalı çarşı bölgesinde sözde restorasyon yapıyorum diyen yerel yönetimin bu tarihi yapıyı modernleştirmesine göz yumup seyirci kalanlar, Yazıklar olsun diyorum.
Bu kentin en eski ve tek ticaret mekanlarından biri olan, 500 yıllık geçmişi bulunan tarihi mekanda bugün tarihin (t) sinin, eskinin (e)sinin bırakılmamasına sessiz kalanlar; Yuh! olsun sizlere… Şimdi buradan soruyorum, Başta Kent Konseyi Başkanı
Zeynep Arıkan'a, Mimarlar ve Mühendisler Odası başkanına, İl Kültür ve Turizm Derneği ve il müdürlüklerine, STK başkanlarına, çevrecilere…
Restorasyonun amacı tarihi eser ve dokuların özgün biçimleriyle korunarak, gelecek kuşaklara aktarılması değil midir? Bunu sağlayabilmek için de profesyonel bir çalışma ve son teknik imkânlar kullanılarak esere kendinizden bir şeyler katmak veya şahsi şekillerde yapıyı sözde güzelleştirmeye ve tamamlamaya kalkışmayacak kadar tarihe ve sanata saygılı olmak gerekmez mi? Peki, Sayın Zeynep Arıkan ve diğerleri, Haydi, elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin… Bu buram buram tarih kokan çarşıda, belediyenin bugün en modern yapılarda kullanılan çatı malzemesi başta olmak üzere yaptığı bu çalışmayla, bu çarşıda tarihten ve eskiden bir etek eser bırakmamasında hiç mi vicdan azabı duymadınız? Bu bölgede yapılan çalışma sizce bu bölgenin ve çevrenin tarihi dokusuna uygun mudur? Canım bayram gününde çok şey istiyor da, çiftçi eşeğinin
'İpimi kırıp çoktan giderdim de sabırla ve umutla beklediğim bir şey var' dediği gibi bekliyorum…