Geçen hafta Diyarbakır buluşmasının bir taşla birkaç kuş vurmak olacağını söylemiştim. Gümrük ve Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı açıkladı:
Erdoğan ile Barzani arasında Diyarbakır'da yapılan görüşmede, Habur Sınır Kapısı'na ilave olarak Aktepe ve Ovaköy kapılarının ivedi olarak açılması hususunda mutabakata varıldı. Aslında Aktepe ve Ovaköy kapılarının açılmasına yönelik anlaşma 2009'da imzalandı ama Irak yönetiminden onay çıkmadı. Temmuz ayında Türkiye'ye gelen Irak Dışişleri Bakanı
Hoşyar Zebari ile konu yeniden görüşüldü. Son olarak Erdoğan- Barzani arasında Diyarbakır'da yapılan görüşmede konu tekrar görüşülerek iki kapının ivedi olarak açılması için mutabakata varıldı.
Irak Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı 2'nci ülke. Bölgemiz ve Gaziantep'in ihracatında ise 1'inci sırada. Irak sınır uzunluğumuz 384 km ile en uzun üçüncü kara sınırımız. 384 km boyunca Irak'a açılan tek kapımız var,
Habur. Habur'un Türkiye ile Irak arasında tek gümrük kapısı olması, elbette ki bu kadar büyük bir ihracatı kaldıramaz durumda. İki ülke arasındaki Habur /İbrahim Halil sınır kapılarındaki araç trafiği iyice yoğunlaşmış ve kapılarda uzun kuyruklar uzadıkça uzuyor, Irak ıraklaştıkça ıraklaşıyor. Özellikle iş görüşmeleri için karayolunu tercih eden işadamlarımız için bu yoğunluk yüksek bir zaman maliyeti oluşturmakta. Gaziantep'ten Erbil'e konan direkt uçuşlar işadamlarının Irak'a ulaşımına zaman ve rekabet açısından avantaj kazandırdı. Bunun üzerine Hayati Yazıcı'nın verdiği, Ovaköy ve Aktepe'de 2 yeni sınır kapısı ve Gülyazı'da 1, Hakkâri'de 2 olmak üzere 3 yeni gümrük geçiş noktası müjdesi, Irak'ı ırak olmaktan kurtaracak bir umut oldu. Üstelik bu yeni sınır kapıları sadece Irak ile olan ticaretimize değil Ortadoğu ve Kafkaslar ile olan ticaretimize de ivme kazandıracaktır.