25 Ekim 2013 tarihinde bu köşeden
'Yemezler Canlarım' diye seslenmiştim. Yeni oluşturulan ilçelerimiz
Dulkadiroğlu ve
On İki Şubat'ın belediye başkan adaylığı için ortaya çıkan onlarca aday adayına. Aday enflasyonu yaşanan iki ilçemiz için ortaya çıkan isimler ben dahil herkese
'Meğer ne çok memleket sevdalısı var' dedirtirken, daha bırakın bu belediyelerin bütçesinin ne kadar olduğunun bilinmezliği, oturacak bir tek taburesi dahi yok iken, hatta hatta o belediye binalarının yeri dahi belli olmazken
'hızlı trenler, metrobüsler, köprüler, kanallar' gibi hayallerinde ötesi projelerini billboardlarda yayınlayanlar elbette kendilerinden başka kimseyi kan-dı-ra-ma-dı. Bir anda ortalığı toza dumana katıp, puslu havada olmayan itibarlarını trilyonluk servetleriyle kapatmaya çalışanlara; hayatta tozu dumanı yutmaktansa; tozu dumana katmayı tercih eden biri olarak
'Siz edeleri ne sanıyorsunuz' diye uyardım ama onlar pek tınlamadı. Tıpkı şimdi kendilerinin AK kadro içine girmelerine müsaade edilmeyip tınlanmadıkları gibi. Ama neyse ki 6 Aralık 2013'de yazdığım '
Siz edeleri ne sanıyorsunuz' yazımın sonunda "
Ben AK Parti yönetiminin ilçe adaylarının belirlenmesinde, Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma yolundaki gelişimine katkı sağlayacak, uyum içinde çalışacağı şaibesiz, itibarlı, en önemlisi de dün ak dediğine bugün kara demeyecek isimleri tercih edeceğine adım gibi eminim" dediğim gibi oldu. Dulkadiroğlu ilçe adayı
Necati Okay, On İki Şubat ilçe adayı
Hanefi Mahçiçek olarak belirlendi. Eeeee bizim de
Sırrı'mız burada işte. Neyse değerli hemşerilerim siz bu satırları okurken, ben On İki Şubat aday adayı olduğunu açıkladığı anda
(Poyraz'ın rüzgarıyla uçup gider (sıfır) şanslı) dediğim
Mustafa Buluntu bey için dingişlik yapıp iddiaya giren kardeşimizden kazandığım gömlek ve monttan oluşan 2 bin liralık hediyeleri Adana Lacoste mağazasından almakla meşgul olacağım. İyi haftalar…