Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakere sürecinin 54 yıldır sürmesinin toplumda motivasyon, koordinasyon ve konsantrasyon kaybına yol açtığını ancak, bundan vazgeçilmeyeceğini söyledi. ADASO'da (Adana Sanayi Odası) düzenlenen "Avrupa Birliği'nde Serbest Dolaşım ve Türkiye" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, AB süreci ile ekonomik ve sosyal yansımalarına dikkati çekti.
BAŞKA ÖRNEK YOK
Ülkemizin dünyanın 3 büyük ekonomik bloğundan biri olan Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakere sürecinin 54. yılını doldurduğunu hatırlatan Menevşe, "Avrupa Birliği katılım sürecini yaşamış tüm ülkeler ve dünya genelinde bu kadar uzun müzakereye dayanan bir başka örnek yoktur" dedi. Türkiye ve AB ekonomik ilişkilerine genel hatlarıyla bakıldığında dış ticaretimizin yüzde 40'ının AB ülkeleri ile yapıldığının altını çizen Menevşe, "Ekonomimiz AB ile paralel hareket etmektedir. 1963 tarihli Ankara Anlaşması ile çerçevesi çizilen ve katma protokol ile detayları belirlenen Gümrük Birliği Anlaşması 6 Mart 1995 tarihli Ortaklık Konsey Kararı ile yürürlüğe girmiş ve Türkiye bu tarihten sonra AB ile ekonomik bakımdan eklemlenmesini hızla geliştirmiştir" hatırlatmasında bulundu.
REKABET YOLU AÇILDI
"Avrupa Birliği ile tam üyelik sevdamız devam ediyor, tabi onu bırakmak mümkün değil" diyen ATO Başkanı Menevşe, malların serbest dolaşımına da dikkati çekerek, şunları söyledi: "Türkiye Gümrük Birliğine girdikten sonra büyük mesafe kat etti. Avrupa Birliği ile serbest dolaşımın fiilen gerçekleştiğini görüyoruz. Şimdi 1996'dan bugüne baktığımızda Türkiye karlı mı, kazançlı mı diye yeniden bir sorgulanma yapılıyor. Biz Avrupa Birliği'nden kati suretle vazgeçmemeliyiz. Çünkü, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde yapılması zorunlu olan düzenlemelerle sayesinde AB adeta bizi terbiye etti. Ürettiğimiz malların standardı yükseldi, bize rekabet yolunu açtı. Var olan hatalar ve eksiklikler ise en kısa zamanda giderilmelidir diye düşünüyorum."