Sanırım Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nde imza atılan hayırlı işlerden biri de bu yıl 4. kez düzenlenen
Hemşeri Dernekleri Festivali. Bu organizasyonu sadece folklorik bazda görmemek gerekir. Kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamında önemli etkisi olan
'dışarılı'ların kent halkıyla birleşip kaynaşmasını, kent halkının da onların tüm değerleriyle kabulü anlamında da önemli bir etkisi olabilir, önemli bir adım sayılabilir. Dahası Gaziantep halkı zaten genel anlamda bu yönde bir sıkıntıya sahip değil; aynı sokakta kentin eski bir yerlisi, bir Barak köylüsü ile bir
Urfalı/ Adıyamanlı/ Vanlı çok rahat bir şekilde yaşayıp gidebiliyor.
"Sorun olan ne?" diyecek çıkacaktır. Sorun bir zaman İstanbul'da gündeme geldiği gibi bu gelen insanların büyük bölümünün şehir merkezini bile görememiş olması. Hani
"İstanbul'a gelen göçmenlerin içinde Boğaz'ı göremeyen çok kişi var" deniliyordu ya burada da aynısı vuku buldu. Kanımca Gaziantep'in önemli sorunlarının başında bu geliyor. Bugün çok öne çıkmasa da yarın öbür gün bu sorun can yakıcı haliyle kendini gündeme getirecektir. Hemşeri Dernekleri Festivali bu soruna parmak basmanın bir adımı olabilir. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyelerin yapacağı çalışmalarla bu insanların sosyal ve kültürel yaşama daha etkin katılımı sağlanabilir. Mesele sadece folklorik değildir elbet. İşin ekonomik boyutu da var. Bugün belediyelerin açtığı çeşitli sosyal ve meslek kursların yaygınlaşması ve buralara daha çok kadın ve genç katılımının sağlanması insanların yaşama aktif katılımlarına yol açarak topluma bir şeyler katmalarına da olanak sağlayacaktır. Burada atılması gereken ilk adım
eğitim ile ilgili olmalıdır. Hala kenar mahallelerde okuyan binlerce kadın veya genç kızın okuma yazması olmadığı herkesin malumu. Buna yönelik çalışmalar yapılıyor ama yeterli değil. Önümüzdeki süreçte biraz da buna ağırlık verilmeli, vitrin işleri biraz kenara bırakılmalıdır. Amaç vitrine çıkmaksa da bundan ala düzeltilmesi gereken vitrin olmadığı da bilinmelidir… Bu arada Suriye meselesi bugün halledilse bile buraya yerleşenlerin dönmesi nereden baksanız 10 yılı bulacak, hatta pek çoğu yerle bir olan şehir ve köyler imar edilmeden geri dönmek istemeyecektir. Bu nedenle hem onlara yönelik Türkçe kursları hem de vatandaşlara yönelik Arapça kursları açılması da artık elzemdir. Belediyelerin sosyal tesisleri de bunun için önemli bir araç olabilir…