Mübarek Ramazan ayından sonra bayram da geçti. Büyüklerimizi ziyaret edip bayramlarını kutladık. Ölenlerimiz için mezarlıklara gidip dualar ettik. Tabii aksaklıklar da oldu. Bunlardan bir tanesi de Eshab-ı Kehf'te meydana geldi. Okurumuz, "Mübarek Ramazan ayının 26'ıncı gününün gecesi olan Kadir Gecesi'nde ibadet etmek için bir arkadaşım annem ve annemin İzmir'den gelen arkadaşı ve onun yaşlı annesiyle birlikte Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı Dedeler köyünde bulunan Eshab-ı Kehf Camisi'ne gittik. Bu güzel gecede kalabalık bizi mutlu etti. Arabayı park ettikten sonra namaz kılmak için camiye yaklaştığımda gördüklerine inanamadım. Müslümanlar için bu kadar önemli bir yer olan Eshab-ı Kehf Camisi'nde maalesef yer yoktu. Cami görevlilerinin ek olarak aldığı sergileri yere serdiği halde vatandaş beton üzerinde namazını kılıyor secdede anlını caminin avlusuna koyuyordu. Belli ki benim gibi kimse karşılaşacağı bu manzarayı tahmin etmemiş ve yanında seccade getirmediği için hazırlıksız yakalanmıştı. Cemaat de bu mübarek gecede ibadetinden vazgeçmemek için milletin ayakkabıyla bastığı yere anlını koyarak namaz kılmaya mecbur kalmıştı. Mülkiyeti, Adana Bölge Vakıflar Müdürlüğüne bağlı bu caminin her yıl böyle kalabalık olacağının yetkililer tarafından bilinmemesi imkansız diye düşünüyorum. Neden bir önlem alınmadığına ve milletin mağdur ettiklerine anlam veremedim. Halbuki caminin etrafında geniş ve bir o kadar boş arsa var. Bu turistlik ve dini mekanın güzel ve büyük bir camiye ihtiyacı var. İnşa edilecek büyük bir caminin vatandaşı mağduriyetten kurtaracağı gibi göze de hitap edeceğini düşünüyorum. Yetkililerin konuya el atmasını istiyorum" diyor. Umarım gerekli adım atılır.
GÜLMECE
Temel ile Dursun kahvede otururken konu konuyu açar. Dursun Temel'e der ki: "Temel akil hastanesiyle evliluk arasundaçi fark nedur?" "Ula birine deli girup akilli çikarsun, diğerune akilli girup deli çikarsun da."
Yaşadığınız kentte, oturduğunuz mahalle ve sokakta hangi sorunu yaşıyorsanız bana yazın, çözüm bulalım
Fax: 0322 459 84 20