Sayın Başbakan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimi için perşembe günkü durağı Gaziantep'ti. Erdoğan Gaziantep'e gelmeden önce Ankara'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda iş dünyasına seslendi. Ekonominin artık seçimlerden etkilenmediğini savunarak
"İki gün sonra seçim var, ekonomide bir sıkıntı var mı? Yok. Yeni başbakan belli değil, buna rağmen ekonomide sıkıntı yok. Çünkü piyasalar bize ve politikalarımıza güveniyor" dedi. Bunun sebebini de çok sağlam yasal düzenlemeler ve reformlara bağladı. Erdoğan'a katılmamak mümkün değil. 10 küsur yıl öncesinin Türkiye ekonomisinin seçimlerden ne büyük zararlarla çıktığını düşününce yılın ikinci seçimini atlatmak üzere olan ve 2015 genel seçimlerine ilerlerken ekonominin bu atmosfer karşısındaki kırılganlığından kurtulduğunu görüyoruz.
Her ne kadar Ar-Ge'ye, İnovatif-Katma değerli üretime, uzun vadeli projelere, vizyonu yüksek - bilinçli yatırımlara geçiş yapamasak da şu an Türkiye ekonomisinin kırılganlığını içselden öte dışsal nedenler oluşturuyor. En büyük pazarımız Irak başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde sorunlar devam ederken ihracatta kan kaybı da devam ediyor. Tek pazara yönelik ihracatın sıkıntılarını görüyoruz. Temmuz ayında Gaziantep'in ihracatı yüzde 18 oranında geriledi. Bunun en büyük nedeni de Irak ihracatındaki yüzde 48 azalış. Hala ülkenin en çok ihracat yapan altıncı şehriyiz ancak bu sırada tutunabilme gücümüzü yitirmek istemiyoruz.
IŞİD denen terör örgütünün güvenli bölge Kuzey Irak'a da girmiş olması, Türkiye'nin de teyakkuza geçmesi endişelerimizi daha da artırıyor. Başbakanımızın dediği gibi ekonomi seçimden etkilenmiyor ama dışarıda olup bitenlerden fazlasıyla yara alıyor. O nedenle pazartesinden tezi yok ülkenin öncelikli gündemi, hatta tek gündemi ekonomi olmalı. Yepyeni yol haritaları oluşturulmalı, üreticinin önü açılmalı. Bu yol haritasının en güçlü silahının da diplomasi olduğu unutulmamalı.
"Bir adam sadece para kazanmak fikriyle işe başladıysa, büyük ihtimalle, yapamayacaktır." Joyce Claude Hall