Adana depreminde ağır hasar gören binalardan biri olan ve üst iki katı tahliye edilen Lüks Oteli, büyük tehlike arz ediyor. 2002 yılında yıkılma tehlikesiyle tahliye edilen binanın altında halen 40 işyeri, olası tehlikeye aldırış etmeden faaliyet gösteriyor. Şiddetli bir rüzgarda binanın tepesinden sıva ve cam parçaları düşüyor. Üst katlardaki binanın duvarları arasında yaklaşık 15 santimlik açıklık var. Yıkılması an meselesi olan binanın bir faciaya sebep olacağı belirtilirken, İl Afet Acil Durum Müdürlüğü 12 yıldır kaderine terk edilen bina ile ilgili bir açıklama yapmadı.
SADECE ÜST KATLAR
Uzun yıllar hizmet veren Büyüksaat yakınlarındaki Lüks Oteli, 1998 depreminde ağır hasar gördü. O dönem Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekipleri tarafından binadaki hasan tespit edildi ve gerekli onarımın yapılması için bina sahibi Mustafa Özgür'e belirlenen miktarda para yardımı yapıldı. İddialara göre mülk sahibi Özgür, devletten aldığı bu parayı onarım için kullanmayınca, binadaki hasar her geçen gün daha da büyüdü. Binanın otel olarak kullanılan 2 ve 3'üncü katları tahliye edilerek kapatıldı. Ancak binanın alt katında bulunan işyerleri ise faaliyetlerine devam etti.
ONARIM PARASI NEREDE?
Ağır hasarlı binanın yıkılmasından korkan bazı işyeri sahipleri başka yere taşındı. Ancak gidecek yerleri olmayanlar ise ölümün soğuk nefesini enselerinde hissederek çalışmayı sürdürdü. Boş olan dükkanlarda işyeri açmak isteyenlere yıkım tehlikesinden dolayı ruhsat verilmezken, faciaya açık davetiye çıkaran binanın alt katındaki işyerlerinin bulunmasına hiçbir kurum ve yetkili ses çıkarmaması dikkati çekiyor. Bölge halkı, kentin ortasında bir binanın böylesine tehlike arz etmesine karşın kimsenin kılının kıpırdamamasına büyük tepki gösteriyor.
İŞ İŞTEN GEÇMEDEN
Yıkılma tehlikesi bulunan Lüks Oteli'nin altında çaycılık yapan 43 yaşındaki Nihat Gezici, Allah'a emanet yaşadıklarını söyledi. Depremde ağır hasar gören binanın onarım yapılmadığı için her geçen gün daha da kötüye gittiğini açıklayan Gezici, "Korkarak çalışıyoruz ama ekmek parasından dolayı mecburen buradayız. Fırtınalı havalarda, insanlar binadan düşen cam ve taşlardan dolayı birçok kez ölümün eşiğinden döndü. Ama yine de hiçbir yetkili bir gün olsun bu binaya gelip de çözüm yolu aramadı. Bina insanların başına yıkıldığında gelecekler ama iş işten geçmiş olacak" dedi.
İMAR KANUNU
Madde 39 - Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya valilikçe yapılır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icab ettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir.