Futbol liglerinde ilk yarı bitmeden teknik direktör kıyımları başlamıştır. Her türlü başarısızlık teknik direktöre mal edilmekte ve değişiklikle başarının geleceği ümit edilmektedir. Oysa değiştirilmesi güç olan sporcu, idareci ve futbol ortamında başarıyı aramak lazım. Futbol dünyasında teknik direktör ve futbolcular futbolun önemli yapı taşlarıdır. Takımın başarılı olabilmesi için teknik adam ve sporcular arasındaki ilişkinin kuvvetli olması gerekir. Bunu başaran, yani takım olabilen ekipler başarıya daha yakındır fakat oyuncu- teknik direktör arasında oluşabilecek olumsuz bir iletişim başarıyı negatif yönde etkileyecektir. Teknik direktör takımla ilgili kararları veren, tüm takımı belirli bir disiplin dahilinde yönlendiren ve yöneten kişidir. Antrenör ise takımı çalıştıran kişidir. Teknik direktörler takımın oynadığı futbolu etkileyen, katkısı olan önemli halkalardan biridir ancak tek başlarına yapabilecekleri şeyler sınırlıdır. Teknik adam taktik, teknik ve formasyon konularını konuşur, sporcu seçimini yapar, ancak bunu uygulayan sporculardır. Futbol dünyasında yaygın olan bir genellemeye göre teknik adamların başarı ve başarısızlığa olan etkileri ortalama yüzde 10-15'tir. Bunun dışında mevcut oyuncuların kalitesi, hava koşulları, saha durumu, hakemler çok önemlidir. Teknik direktörler futbol sektörünün en şanssız insanlarıdır. Başarının arkasında futbolcular, başarısızlığın altında ise teknik direktörler görülmektedir. Bu düşünce ile takımdan ilk gönderilecek kişi teknik direktör olarak görülmektedir. Aslında sporcunun işini doğru yaptığında alkış alması kadar başarısızlığında da eleştirilmesi doğal karşılanmalıdır. Ama başarısızlığı kısa yoldan teknik direktöre mal etmek ve teknik direktör değişikliğine gitmek en çok tercih edilen fakat en yanlış yöntemdir. Doğru olan teknik direktör ve sporcularla uzun vadeli anlaşmak ve istikrarı yakalamaktır. Bu yüzden başarı için biraz sabırlı olmak gerekir.