Gaziantep eğitimden sonra havayolu ulaşımında da ne yazık ki sınıfta kaldı. Şehrin son bir haftadır en önemli gündem maddesi
"uçabilmek". Özellikle de iş dünyası bu konuda çok sıkıntılı. Böylesi önemli bir sanayi ve ticaret kentinde günlerdir uçak seferlerinde yaşanan iptaller birçok problemi de beraberinde getiriyor. Görüşmeler, toplantılar iptal ediliyor, programlar aksıyor. Bu durumun yarattığı maliyet gerçekten büyük. Dünyanın dört bir yanında ayak sesleri duyulan Gaziantep neredeyse bir haftadır uçamıyor. Üstelik bu ilk defa da gelmiyor başımıza. Ama neden? Neden uçamıyoruz? Evet hava sisli ama teknoloji sisi misi kabul etmiyor. Bizim en yoğun sisli havada dahi iniş için yeterli olan ILS cihazımız var. Neden uçamıyoruz? Elbette birçok yorum duyduk, okuduk günlerdir. Bir taraftan
"Gaziantep Havalimanı'nda yer alan ILS cihazı ana piste bağlı, ana pist de bakımda olduğu için ILS cihazı kullanılamıyor. ILS cihazının yardımcı piste entegre edilmesi gerekiyor" denirken, havalimanı müdürlüğünden de yazılı açıklama yapıldı. Söylemek istedikleri, tek cümle ile
"Uçuş iptallerinin tek nedeni yoğun sistir" şeklindeydi. Sebep ister tadilatı geciken pist olsun, ister teknolojisi eski olsun, o olsun bu olsun… Bu durum Gaziantep'e yakışmıyor. Günde 20 uçağın gelip gittiği, iş, diplomasi, siyasi ve turizm trafiğinin yoğun olduğu bir kentin havalimanı 24 saat çalışacak duruma gelmeli. Günde 20 değil 40 uçak gelip gitmeli. Terminal binasına gelen yolcu hissetmeli Gazi şehre geldiğini. Çünkü görenler bilir. Yolcu salonlarının durumunun pek olumlu olduğu söylenemez. Düşünsenize dünyanın dört bir yanında anlattığımız, övdüğümüz, yere göğe sığdıramadığımız Gaziantep'i görmeye gelen kişilerin terminal binasında edindiği ilk izlenimi?..