Tarih öncesi çağlardan beri insanlara yerleşim ve uğrak yeri olmuş, tarihi İpek Yolu'nun en önemli duraklarından olan Gaziantep, tarihi boyunca belli dönemlerde birçok devletin egemenliği altına girmişse de yüzyıllar boyu Türk hâkimiyetinde kaldıktan sonra şanlı tarihini Kurtuluş Savaşı'nda yazdığı kahramanlık destanı sonrasında aldığı "Gazilik" unvanı ile taçlandırmıştır. Azim ve kararlılık ile 93 yıl önce, açlık ve yokluk içindeki bu şehir, 11 ay boyunca, 70 bin mermi, 6 bin şehit ve sayısız kahramanla istiklal ve istikbal için mücadele etmiştir. Ülkenin hemen hemen her noktasında devam eden milli mücadelemizde Gaziantep'imiz Kurtuluş Savaşı'nda ikinci Çanakkale Harbi olarak tanımlayabileceğimiz bir direniş göstermiş ve tam bağımsızlığa giden yolda yaptığı katkı nedeniyle gazilik unvanını hakkıyla almıştır. Antep halkını oluşturan her fert bu mücadele sırasında bir ışık dalgası olmuştur. Birleşen her ışık dalgası bu ülkeyi işgal eden karanlık güçlerin üzerine doğarak, karanlığın kaybolmasını sağlamıştır. Fransa'nın arşivinde İngiliz tarihçilerin yazdığı bir gerçek var. O gün o mücadele verilirken, işgal devletlerinin hesaplamadıkları ve bilmedikleri tek şey, vatan, bayrak, toprak sevgimiz, inancımız, kararlılığımız ve korkusuzluğumuzdu. Çünkü biliyorduk ki; korkaklar zafer anıtı dikemez. Gaziantep direnişi, Türkü, Kürdü, Alevi'si, Sünni'si ile yapıldı. Antep halkı köylüsüyle, kentlisiyle, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla aynı dava, aynı ülkü için birleşildiğinde nasıl bir gücün ortaya çıkacağını göstermiştir. İşgaller sırasında yazılan destansı mücadeleler, bu topraklardaki manevi mirasımız, bizim geleceğe ümitle bakmamızı sağlamaktadır. Gaziantep bugün tarihi misyonunu, kalkınmış, güçlü Türkiye için yeniden üstlenmektedir.
Kadınıyla erkeğiyle, genç yaşlı, kadın erkek tek vücut olduk. İşte şimdi de ihtiyacımız olan şey birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, tek vücut olmak. Cumhuriyetin kazanımlarını Cumhuriyetin 100. yılına taşımak. Herkesin çok daha mutlu ve huzurlu olduğu bir Gaziantep ve Türkiye. Kalkınmış, çağdaş uygarlık seviyesini, kadın erkek eşitliğini özümsemiş, bunu hayata geçirmiş bir Türkiye. Kalkınabilmemiz için bu duygu ve düşünceyi mutlaka yükselen bir değer haline dönüştürmemiz lazım. Kalkınabilmemiz için rekabeti yönetmemiz lazım. Çok acımasız bir dünyadayız, her gelecek zaman dilimi çok daha acımasız bir şekilde devam ediyor. Bu nedenle çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeliyiz. Bilgili, donanımlı ve dünyayı okuyan çocuklar olarak yetiştirmeliyiz. Birbirimize sahip çıkmalıyız, kardeşlik hukukumuzu geliştirmeli ve gönlümüzü açmalıyız. Karanlıkla mücadele etmenin yolu daha fazla aydınlıktan geçiyor. Pozitif gündemle hem bu şehrin hem bu ülkenin kaderini ve geleceğini aydınlatmalıyız. Hepimiz faniyiz, hepimiz ölüp gideceğiz, bu dünya bir sınav. Ama ben, atalarımızın bize bıraktığı mirası çok önemsiyorum. Yeniden dünyaya gelecek olsak ve yüce Mevla bana 'Ne istersin' dese, ilk ve tek talebim, bu topraklarda doğmak ve bu topraklarda ölmektir diyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz şehitleri ve gazileri rahmet, şükran ve minnetle anarak, tüm Gazianteplilerin kurtuluş gününü kutluyorum.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin