Mersin Barosu avukatlarından Murat Altındere, aralarında vali, vali yardımcısı, hakim, siyasetçi ve işadamlarının da bulunduğu 111 kişiyi dinleyen, haklarında ortalama 400'er yıllık hapis istemiyle dava açılan 25 emniyet mensubunun, "Normal mesleki hiyerarşi dışında farklı bir yapılanma" oluşturduğunun ortaya konduğunu söyledi. Av. Altındere, Paralel Yapı'nın, devletin tüm imkan ve olanaklarını kendi cemaat çıkarları doğrultusunda kullandığının açık olduğunu kaydetti. Mersinli işadamı Mahmut Arslan da Paralel Yapı'nın en büyük darbeyi kendisine indirdiğini öne sürdü.
DURUŞMA MART AYINDA
SABAH Güney'e konuşan Av. Murat Altındere, 111 kişiyi yasa dışı yollarla dinledikleri ileri sürülen 25 emniyet mensubu hakkında Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldığını, 24 Mart 2015 tarihinde başlamak üzere 3 gün süre ile duruşma yapılmasına karar verildiğini belirtti. Savcının, 287 sayfalık iddianamede bu örgütlenmenin başını çeken polis memurlarının tutuklanmasını talep ettiğini söyleyen Av. Altındere, "Mahkemenin iddianameyi kabul kararıyla birlikte, tutuklanması talep edilen şüpheliler hakkında yurt dışına çıkış yasağı kondu" dedi.
AĞIRLIK İSTİHBARAT'TA
Paralelci polislerin dinlediği mağdurlardan AK Parti Mersin İl Başkan Yardımcısı Mert Hazar'ın vekili olan Av. Murat Altındere, şöyle konuştu: "İddianamede, 2010 ve 2013 yılları arasından bu örgütün Mersin İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde ağırlıkla konumlandığı, normal meslek hiyerarşisi dışında farklı bir yapılanmamın olduğu, bu yapının da devletin tüm imkan ve olanaklarını da kendi cemaat çıkarları amaçları doğrultusunda kullandığını bu suçların da bireysel olarak değil örgütlü olarak işlendiği ve ortada emniyet içerisinde yapılanmış bir suç örgütü olduğu açıkça ortaya konmuştur."
"EN BÜYÜK DARBEYİ YEDİM"
AK Parti'nin kuruluşundan beri partiye ve dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönülden bağlı olduğunu söyleyen Mersinli işadamı Mahmut Arslan, Paralel Yapı'nın Türkiye'de en büyük darbeyi kendisine indirdiğini öne sürdü. Her zaman devletin yanında olduğunu söyleyen Mahmut Arslan, "Ülkem için ne gerekiyorsa yaptım. Hayırsever bir insanım. Mersin'de okul, hastane, sağlık ocağı, poliklinikler ve cami yaptım. Birçok insana gerekli miktarlarda yardım yaptım ve yapıyorum. Paralel Yapı'nın istediği yardım taleplerini hep geri çevirdim" dedi.
DÜĞMEYE BASILDI
Gülen Örgütü yandaşlarının uzun yıllar kendisinden yardım talebini tekrarladığını kaydeden Mahmut Arslan, "Benden istedikleri randımanı alamayınca 2012 yılı Aralık ayında düğmeye bastılar. Adalet ve emniyetteki kolları sayesinde bana kumpas kurdular. TMK'nın 10. Maddesi uyarınca 55 firmama el konuldu. İstanbul'daki şirketlerimde çalışan bin 800 kişinin işine son vermek zorunda kaldım. Yaklaşık zararım 400 milyon dolar civarında. Büyük kayıplarım oldu. 17-25 Aralık sürecinden sonra bana kumpas kuranlara karşı hukuk mücadelesi başlattım. Davalarım sürüyor. Türkiye'de Paralel Yapı'nın işadamlarına yönelik en büyük darbesini ben yedim. Çünkü hiçbir zaman Paralel Yapı'nın isteklerine boyun eğmedim. Her zaman devletimin yanında oldum" diye konuştu.
MESLEKTEN İHRAÇ EDİLDİLER
Paralel yapıya yönelik 28 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen operasyon kapsamında aralarında Mersin Emniyet müdürlüğü İstihbarat Şube eski Müdürü Ali İhsan Kaya, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Çengelci,emniyet amiri, komiserlerinde bulunduğu 26 kişi gözaltına alınmış, şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Zanlılardan 25'i hakkında dava açılmış, bu arada 15'i meslekten ihraç edilmişti.
HAKİM KARŞISINA ÇIKACAKLAR
Yargılanan polisler şunlar: Ali Çengelci, Ali İhsan Kaya, İlyas Avcı, İlyas Işık, Akın Yaşkeçeli, Ahmet Yılmaz, Ali Yıldırım, Ali Tozcu, Aziz Yılmaz, Barış Yıldırım, Hakan Işılak, Faruk Yiğit, Gökhan Kotan, İbrahim Demir, İsmail Aydoğdu, Koray Gün, Mehmet Altaş, Murat Duraker, Mustafa Keklikçi, Mustafa Cihan, Ökkeş Serdar Durak, Sedat Yıldız, Yavuz Efe, Yunus Sezgin, Ziya Albayrak.
