Her canlıda bulunması gereken bir parça olmasa da, Rabbimin, dünyanın en şerefli mahlûku olarak nitelendirilen biz insanoğlunu tasarlarken, dik dursun, eğilmesin, bükülmesin, kırılmasın diye bir omurga üzerinde şekillendirdiğine inanıyoruz. Bunun içindir ki
'Adam gibi adam' olmanın ilk şartı bana göre
'omurgalı' bir varlık olmanın bilinci içerisinde davranmaktan geçer. Ne kadar paran pulun, makam ve mevkiin olsa da omurgasızlığı benimseyerek öyle yaşamaya başladığın sürece
'adam' dahi olmazsın. Bu yüzden oturduğumuz koltukların verdiği kartvizit unvanıyla
'adam' olmak arasındaki kalın çizgiyi iyi ayırt etmek gerek. Aslında önemli olan, oturulan koltuklardan güç, şeref ve haysiyet almayıp, o koltuğa güç ve şeref katmaktır.
***
Mehmet Balduk'un gitmesiyle göreve gelen Sayın
Kemal Karaküçük başkanlığındaki TSO yönetimi, gereken hassasiyet ve her kesimi kucaklayan bir yapı oluşmadığı için, bana göre bu kahraman şehrin sanayicisi ve işadamını temsil edemedi. Balduk'u kapıda karşılayıp aracına kadar uğurlayan devlet idaresinin şehirdeki temsilcilerinin, Sayın Karaküçük'ü makamına kadar çağırıp
'istifa et' dediği dedikoduları bir yana,
-doğru mu bilmem ama- üniversite rektörünün, TSO yönetiminin gözlerinin içine baka baka
"Birçoğunuz beni değil başka arkadaşı isteyip destekledi ama ben yine de rektör oldum" diyebileceği kadar pasifize oldular. Bu şehirde binlerce insana aş ve iş vererek sosyal barışın en büyük sağlayıcılarından Sayın
Hanefi Öksüz, TSO'nun Meclis Başkanı olmamış olsa sanırım odanın adı bile anılmaz. Elbette ki seçim günü geldiğinde Sayın Karaküçük aday dahi olmadan yönetimiyle gidecek. Onların yerine elbette birileri de gelecek. Balduk ile efsaneleşmiş ve bugün bana göre kaybolmuş TSO'nun ağırlığı bir daha nasıl gelecek inanın onu bilmiyorum. Bildiğim ve inandığım bir şey vardır ki o da TSO'nun yemeğine ne Sayın
Fatih Erkoç ne de Sayın
Metin Doğan 'Gidilmeyecek' diyerek bir karar alsaydı, o gün oraya ne Beşen'i ne şişeni gidebilirdi. Ama ben Kahramanmaraş sanayisi ve sanayicisinin yönetimsel açıdan hiç de layık olmadığını düşündüğüm TSO'nun bugünkü durumun yeniden efsaneleşecek kadar saygınlık ve ağırlık kazanması için konunun üzerine gitmeye devam edeceğim. Hayırlı Cumalar hepimize.