Önümüzdeki günlerde siyasette geçen günlerini kaleme aldığı 'Söyleyeceklerim var' adlı kitabını piyasaya sürecek olan eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, yakınları ve çalışanları arazi rantçılığıyla suçlanıyor. "Hayatım boyunca hakkın hukukun yanında oldum" diyen Durak ve yakınları hakkında yeniden dava açıldı. Durak'ın imar değişikliğinden sonra rayiç değerinin birkaç yüz misline çıkacağını öngördüğü hazine arazisini kendine yakın kişilere kurdurduğu kooperatif aracılığı ile satın aldırıp, imar değişikliği yaptıktan sonra eşine devrettirdiği belirtildi. Arazinin şu andaki değerinin ise milyonlarca lirayı bulduğu ileri sürüldü.
SUÇ VASFI DEĞİŞTİ
Aytaç Durak, eşi Fahriye Durak, kızı Ayşe Cavcav, yeğeni Anış Ramazanoğlu ile birlikte yanında çalıştırdığı 5 kişi hakkında 2011 yılında "Haksız mal edinme, atılı suça iştirak" suçundan 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açılmıştı. Dava konusunun 'Görevi kötüye kullanma' suçunu oluşturduğu ve bazı kişilerin kamu görevlisi olduğu ve İçişleri Bakanlığından izin alınmadığı gerekçesiyle yargılamanın durmasına karar verilmiş, dosya Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na geri gönderilmişti. Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cumali Tülü, gerekli izni alarak yeniden iddianame hazırladı ve 10 Asliye Ceza Mahkemesi'ne Aytaç Durak eşi Fahriye Durak, kızı Ayşe Cavcav, yeğeni Anış Ramazaoğlu ile 5 kişi hakkında "Görevi kötüye kullanma ve iştirak" suçundan dava açtı. İddianamede Aytaç Durak'ın yakınlarına ve belediye çalışanlarına kurdurttuğu kooperatif aracılığıyla alınan Menekşe köyündeki göle nazır binlerce metrekarelik arsanın, imar değişikliğinden sonra eşi Fahriye Durak'a devredildiği belirtildi. Kooperatif tarafından 55 bin TL'ye alınan arazinin 2009 yılındaki değerinin 8 milyon TL olduğu, bugün ise bu rakamın en az 5'e katladığı bildirildi.
ÇOK İNCE BİR İLAN
Aytaç Durak'ın yakınlarına kurdurduğu Gölbaşı Yapı Kooperatifinin, 73 bin metrekare araziyi 19 Şubat 1997 tarihinde 55 bin TL'ye aldığı bilgisinin de yer aldığı iddianamede, söz konusu taşınmazlarla ilgili belediye başkanlığınca aralıklarla imar değişikliği yapılıp, rayiç bedellerinin kat kat artırıldığına dikkat çekildi. Toplu konut alanına dönüştürülen ve değeri eskisine göre artan arsanın maliki olan bazı kooperatif üyelerinin plan gereği üyelikten ayrıldıkları, yerine Fahriye Durak, kızı Ayşe Cavcav ile Durak'ın yeğeni Anış Ramazanoğlu'nun getirildiği ileri sürüldü.
DURAK'IN EŞİNE DEVREDİLDİ
2006 yılında yeni üyelerin katılımıyla yapılan genel kuruldan sonra Aytaç Durak'ın meclis kararıyla söz konusu arsanın da içinde bulunduğu büyük alanda çok katlı yapılaşmanın önünün açıldığı ve arsaların değerin katlandığını anlatan iddianamede şöyle denildi: 11 Ekim 2006'da yapılan genel kurulda araziye toplu bina yapılamayacağı gerekçesiyle kooperatifin tasfiye kararı alındı. Şüpheliler Osman Apaydın, Mehmet Kül, Veli Üzüm, Anış Ramazanoğlu, Mehmet Tumluer ile Ayşe Cavcav üyelik hisselerinin tamamını Fahriye Durak'a devretti.
DEĞERİ KAT BE KAT ARTTI
Savcı, Durak'ın ve bilirkişilerin arazinin Yaban Hayatı Koruma sahasının içinde kaldığı bu yüzden de inşaat yapılamayacağı, arazilerinin değerinin kalmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirttiği iddianamesine şöyle devam etti: Söz konusu arazide yapılan imar değişikliği ile çevresindeki birçok alana inşaat ruhsatı verildi. Fahriye Durak'a devredilen arsanın çeşitli parsellerine 8 kat, 2 katlı lüks villa izni verildi. Arazinin alındığında 55 bin TL olan değeri 2009 yılında 8 milyon TL'ye, bugün ise yaklaşık 40 milyon liraya çıktığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
"TASARLAYARAK YAPTILAR"
Savcı Cumali Tülü, şüphelilerin çok ince düşünerek uzun vadeli plan yaptıklarını ifade ederek şöyle dedi: Söz konusu arazinin Seyhan Baraj Gölüne bakması, şehir merkezine hakim bir noktada ve Toros dağlarının gören bir konumda olması, büyüklüğü nedeniyle üzerine her türlü turistik tesis, işyeri ve lüks konutlar gibi yüksek gelirli yerlerin yapılmasına imkan sağlanması gibi hususlar ile şüphelilerin Adana'nın imarını planlayacak konumda olmaları göz önüne alındığında şahısların üzerine atılı suçu işledikleri kanaatine varılmıştır.
"EŞİM ÇİFTÇİLİK YAPACAKTI"
Aytaç Durak, daha önce yaptığı savunmasında suçlamaları kabul etmemiş şunları söylemişti: "Yasalara uygun kurulan kooperatif, kredi kaynaklarının tıkanması üzerine konut yapma şanslarını kaybedince, daha da önemlisi Yaban Hayatı Koruma Alanı olarak Seyhan Baraj Gölünün bütün çevresi ile birlikte Gölbaşı Yapı Kooperatifinin arsası da alınmış ve yapı yasağı gelmiştir. Kooperatif, konut yapma şansını kaybedince bu araziyi elden çıkarma gereği duymuş ve sonradan kooperatife üye olan eşime ferdileşerek hisselerini satmak suretiyle devretmiştir. Eşim çiftçilik yapması münasebetiyle araziyi bu amaçla kullanmak üzere tapulamıştır"
