Geçen hafta oy kullanmanın neden önemli olduğunu sıralarken,
"Siyasi istikrarsızlıktan dolayı kaybettiğimiz zamanı telafi edebilmek için" demiştim. Anlaşılan o ki Türkiye halkı daha fazla zaman kaybetmek istemiyor. Huzurdan, güvenden, barıştan, kardeşlikten, paradan yana kaybettiği ne varsa bir an önce yerine koymak ve geleceğe umutla yürümek istiyor. 1 Kasım seçimlerinde bu isteğini açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Dedi ki: Ben tüm siyasilere 7 Haziran'da bir mesaj verdim. Bu ülke için bir araya gelin dedim. Ama siz 5 aylık süreci iyi değerlendiremediniz. Oysa ben bu ülkede belirsizlik istemiyorum. Ben bu ülkede terör istemiyorum.
Mecliste elini taşın altına koymayana destek vermek istemiyorum. Ne mi istiyorum? Huzur istiyorum en başta. Ekonomik iyileşme istiyorum. Bunun için de görevi 'yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır' diyerek AK Partiye veriyorum. Geçen hafta
"Oy kullanmak siyasilerimize 'Biz görevimizi yaptık siz de yapın' diyebilmek için de önemli" demiştim. Şimdi görev kurulacak olan AK Parti hükümetinde. Sayın Davutoğlu'nun balkon konuşmasında Mevlana'dan alıntılayarak söylediği gibi
"Ş
imdi yeni şeyler söylemek lazım." Yeni bir Türkiye hikâyesi yazmak lazım. İçerisinde ekonomi, eğitim ve hukuk reformlarının olduğu yeni bir hikâye.
Bizi orta gelir tuzağından kurtaracak bir hikaye lazım. Toplumun her kesimini, her ferdini kucaklayan bir hikaye lazım. Bu hikaye yazılmazsa ne mi olur? Bunun için sandıktan çıkan mesaja bakalım. AK Parti'nin dahi beklemediği bir sonucun alındığı, HDP'nin ciddi ve MHP'nin çok ciddi kan kaybettiği, CHP'nin yerinde saydığı bu seçimlerde halk en çok da
"Sakın ola ki benim gücümü küçümseme. 5 ay önce yükselttiğimi istersem düşürürüm" mesajı verdi aslında. Şu saatten sonra herkesin mesajları doğru okuyup ona göre davranması lazım.