Günümüz futbol dünyasında şu bir gerçektir ki sahalarda sadece yetenekler değil, üstün karakterler futbol oynamaktadır. Genç futbolcuların böyle bir sistemde kendilerini geliştiremeden, temel futbol eğitimlerini tamamlamadan, büyük kulüplere gitmesi ve hatta çok yüksek transfer ücretleri almaları, karakter eksikliği ve yoksunluğu da eklenince, başarısızlık kaçınılmaz oluyor. Bir futbolcunun daha emeklemeye başlamadan yürümeye zorlanması ve hatta direk koşması bekleniyor. Oysa takım sporlarında alt yapı çalışmaları ciddi bir mühendislik istemektedir. Profesyonelliği alt yapılardaki yetersizlikten dolayı hiçbir zaman tam olarak kazanamayan, basit futbol doğrularını dahi yirmili yaşlardan sonra öğrenen, gelişime kapalı vizyonsuz oyuncular, ülkemizde futbolun kalitesini de düşürmektedir. Kısa vadeli başarılara dayalı teknik direktör ve oyuncu seçimleri, futbolumuzu olumsuz etkilemektedir. Sporda ve futbolda başarıyı yakalayabilmek için öncelikle insanlarımızı sporu izlemeye çekmek yerine spor yapmaya teşvik edici çalışmalar yapmamız gerekmektedir. Okullarımızda alt yapı çalışmalarını bilimsel hale getirerek, genel spor eğitiminin yanında her çocuğu yeteneğine göre bir branşa yönlendirmeli, halka açık spor sahaları ve kulüpleri çoğaltarak, üniversitelerimiz ile işbirliği içerisinde alt yapı çalışmalarımıza farklı bir yön vermemiz gerektiği inancındayım. Sonuç olarak başarı için kurumsal bir düzen içerisinde alt yapı ekipleri ile birlikte uzun vadeli planlarla istikrarlı çalışmalar içerisinde kendi oyuncusunu yetiştiren kendi ürününü kullanan, yetişmiş teknik ekiplerle başarı gelecektir.