Geçen haftalardaki yazılarımda Adanaspor'daki yalnızlıktan ve sessizlikten bahsetmiştim. Yeni hoca yönetiminde sessizce yapılan çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Adanaspor daha organize, daha kendine güveni olan, son dakikaya kadar galibiyeti kovalayan bir takım hüviyetine büründü. Tabi bu sessiz başarıda Engin hocanın katkısı büyüktür. Takım olma ruhunu geliştiren genç sporcular birbirlerini tanıyarak, kapasitelerini bilerek daha çok çalışıp başarıya endekslenmiş durumdalar. Bu değişiklikte teknik ekip ve takım bütünleşmesi ile özgüven patlaması olduğuna inanıyorum. Özgüven bir sporcunun istenen başarıyı yapabileceğine olan inançtır. Özgüvenli olmak inançlı azimli ve kararlı olmaktır. Özgüveni yüksek sporcu daha rahat mücadele eder, motivasyonu ve konsantrasyonu daha yüksektir. İyi konsantre olmuş sporcu ise sonuca daha rahat ulaşır. Duygu düşünce ve davranış yönetimi doğru yapıldığı zaman başarının gelmesi kaçınılmaz olur. Özgüven gelişimi fiziksel tekniksel ve taktiksel bir hazırlık gerektirir. Bu noktada çağdaş bir antrenörün sporcuya yaklaşımı ve yönlendirmesi son derece önemlidir. Özgüveni yüksek sporcuda en önemli nokta aşırı özgüven noktasına kaymaktır, bu durum ise hatayı getirir. Özgüvenini dengede tutabilen sporcu ve teknik heyet ile başarı kendiliğinden gelecektir. Bu düşünceler ışığında her iki Adana takımına da başarılar dilerim.