Şubat ayında Türkiye'nin güvenliğini korumak ve yasadışı sığınmacı akışını önlemek amacı ile Dışişleri Bakanlığı tarafından Irak'a uygulanan vize politikasında değişikliğe gidildi ve sınırda kaşe vize uygulamasına son verildi.
Türkiye için çok çok önemli olan Irak pazarı ile ticaret hacmini genişletmek için bürokratik işlemlerin asgari tutulmasını bekleyen iş dünyası için vize uygulaması endişe yarattı. Çünkü Iraklı iş adamları yani müşterilerimiz tıpkı bizim schengen vizesi alırken yaşadığımız eziyeti yaşıyorlar.
Musul ve Basra Başkonsolosluklarının kapalı olması sebebiyle Bağdat Büyükelçiliği ve Erbil Konsolosluğunda yığılmalar oluşuyor.
Bu da zamanla yarışan iş dünyasını sıkıntıya sokuyor.
Aşağıdaki tabloyu incelediğinizde 2016 yılının ilk üç ayında en fazla ihracat yaptığımız 5 ülkeden Irak dışındakilerin yükseliş seyrinde olduğunu görürsünüz. Toplam ihracattan yüzde 5,5 pay alan Irak'ın ise Şubat ayında yükseldiğini, Mart ayında düştüğünü görüyoruz.
Her ne kadar inişli çıkışlı bir seyir izlese de Irak bizim için hala önemli bir pazar ve öyle olmaya da devam edecek.
Ancak Irak'a vize uygulamasının bu pazar ile ticari ilişkilerimizi olumsuz etkiliyor.
Mart ayındaki düşüşün sebebini tek başına vize uygulamasına bağlayarak çıkarımlar yapmak için henüz erken ama bu sonuca varmamak için de bir an önce tedbir gerekiyor.
Irak vatandaşlarının ülkemize girerken uygulanan yeni vize sisteminin Iraklı işadamları için kolaylaştırıcı özel bir uygulamanın gündeme alınmalı. Vize sırasını hızlandırmak için Büyükelçilik ve Konsolosluğumuzdaki alt yapı işlemlerin hızlanması için güçlendirilmeli.
Aksi taktirde Irak'ın ıraklaşması işten bile olmaz.
