Bedensel olanını yaşamımın bir parçası olan günlük yürüyüşle atsam da, yıl boyunca hem sorumlu olduğum bölgenin başlayan gününü kontrol altında tutmak, hem bir sonraki güne hazır olmak, hem de ülkenin gündemine dâhil olmak için özel haber çalışması yapmak gibi beyinsel yorgunluğu atmak amacıyla kısa süreli bir iznin gerektiğine karar vermiştim.
İşte bu yüzden yıllardır buluştuğumuz bu köşede geçen hafta yıllık iznimin bir bölümünü kullandığım için siz değerli okuyucularımla buluşamadım.
'Sayılı gün gelir geçer' derler ya aynen öyle oldu.
Toroslar'dan başlayıp, Akdeniz kıyılarına, Ege'nin sıcak sularından, Marmara'nın buz gibi masmavi sularına uzanan, bence anlatılmaz ancak yaşanır denilebilecek günlerin unutulmaz geceleri, dün başladığı noktada tamamlandı.
Allah bir dahaki sefere ömür verip nasip eyler mi, kimimiz kalır bilinmez ama o kıyılardaki bu dünya var oldukça sürecek dostlarımıza 'Bu yıl için hoşça kalın' dedik.
Toprağımdaki, Kahramanmaraş'taki dostlarıma yeniden 'merhaba' derken, "Yiyip içtiklerin senin olsun sen gördüğün güzellerden haber ver" denildiği gibi bir gerçeği saklamadan anlatmak istiyorum.
Son 5 yıldır tatil rotam hep aynı olmuştur. Yaklaşık 3 bin 700 kilometreyi bulan gezim boyunca itiraf edeyim Kahramanmaraş'ın farkını fark etmemek için kör olmak lazım.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç'la başlayan Kahramanma-raş'taki değişim, inanın bana Akdeniz'in, Ege'nin, Marmara'nın kıyısında bulunan, her yıl yerli ve yabancı milyonlarca turistin geldiği ilinde de ilçesinde de fark ediliyor.
Bu yerlerde son 2-3 yılda neredeyse bir tek çivi çakılmadığı gibi, cadıya yapılan makyajlama misali sırıtan 3-5 göz boyamanın dışında elle tutulur hiçbir şey yoktu.
Oysa bırakın Kahramanmaraş'ta Sayın Fatih Erkoç'un geçtiğimiz yıllarda yaptıklarını, son 6 ay içerisinde bir kısmı halen devam eden 140 milyon liralık yatırımları göz önüne getirdiğimde siz Kahramanmaraşlı hemşerilerim adına Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatih Erkoç'a ne kadar teşekkür etsem azdır.