Türkiye'nin en iyi haber sitesi
Aspendos

Antalya Belkıs köyünde yer alan anfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kenttir.

Giriş Tarihi: 17.04.2013 16:33 Güncelleme Tarihi: 26.01.2018 11:11

Aspendos, sadece Anadolu'nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür.
Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. İ.Ö. 5. y.y.da basılmış I sikkelerinde adı Estvediys olarak geçer.

Şehrin, en parlak dönemi şüphesiz, ünlü tiyatro ve su yollarının inşa edildiği Roma İmparatorluk dönemidir. Aspendos Tiyatrosu, gerek mimari özellikleri gerekse iyi koruna gelmişliği ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biridir.

Antonius Piu zamanında yapımına başlanmış Marcus Aurelius zamanında tamamlanmıştır (138-164). Tiyatro, kentin yerli tanrıları ile imparator ailesine sunulmuştur.Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiler.

Devrinin görkemli yapılarından biri olan Aspendos tiyatrosu 15-20.bin kişi alabilmekteydi, imparator Marcus Aurelius devrinde (i.S. 161-180) Theodoros'un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilmiştir. Girişin iki yanında Grekçe ve Latince yazıtlardan Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı şehrin zengini iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Tiyatronun yanında şehrin ziyaret edilebilir en önemli kalıntıları suyollarıdır. Aspendos suyolu sistemi antik suyollarının günümüze dek koruna gelmiş en iyi örneklerinden biridir. Genel görünümü, yaklaşık 1 km. uzunluğundaki kuzey-güney konumlu kemerli köprünün her iki ucundaki su basınç kuleleri oluşturur.

Şehrin suyu tepede yer yer görülebilen ana kayaya oyulmuş armut şekilli sarnıçlarda toplanırken, i.S. 2. ve 3.y.y. larda tüm yapılarla beraber su yolu sistemi geliştirilerek suyun daha düzenli elde edilmesi başarılmıştır. Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili tepenin üzerinde ise şehir merkezinin yapıları olan agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası ile anıtsal tak, cadde ve Hellenistik tapınak, görülmesi gerekli kalıntılardır.
Aspendos Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zigzag desenli sıva kaplamada görmek mümkündür.

Selçuklu sultanlarının konakladıkları, kervansaray olarak düzenlendiği düşünülen sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedeni de bu Selçuklu onarım ve korumacılığına bağlanır. Ulu Önder Atatürk 1930 yılında burayı ziyaret etmiş, "onarılıp yeniden kullanılması" için direktifler vermiştir.

Her yıl binlerce yerli, yabancı turist Aspendos'u gezmektedir. Antik tiyatro ayrıca konserler, etkinlikler için kullanılmaktadır.

Bir de Aspendos Antik Tiyatrosu'nun küçük bir öyküsü var. Aspendos kralının bir zamanlar herkesin evlenmek istediği çok güzel bir kızı vardır. Kral kızını kime vereceğini bilemediği için halka, "Kim halkımız, kentimiz için en yararlı şeyi yaparsa kızımı ona vereceğim" diye duyurur. Bunun üzerine iki ikiz kardeş iki büyük yapı yaparlar. Biri kente çok uzaklardan, karmaşık yolları birçok zorluğu geçerek, su getiren su kemerleri; öteki ortasında yere metal para atıldığında üst sıralardan bile sesinin duyulduğu dünyanın akustik olarak en iyi tiyatrosudur.

Kral su kemerlerini gördükten sonra kızını su kemerlerini yapana vermek ister. Bunun üzerine tiyatronun mimarı Zenon krala bir oyun oynar. Kral tiyatronun üst sıralarında gezerken bir fısıltı duyar: "Kral kızını bana vermeli." Akustiğe hayran kalan kral kızını büyük bir kılıçla ikiye ayırır ve kardeşlere verir.

SON DAKİKA