TEB, şirketlerin insan kaynakları politika ve uygulamalarını değerlendiren Top Employers Institute tarafından 'Avrupa ve Türkiye'nin En İyi İşverenleri' arasında gösterildi. 2012'de 'En İyi İşyeri' olma hedefiyle yola çıkan şirketin bu süreçte yürüttüğü projeler uluslararası arenada da değerlendirilmiş oldu. TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş, "Kurumlardaki rekabet unsurunu sağlayacak en önemli faktör insan. Artık farkınızı sunduğunuz hizmetle ortaya koyuyorsunuz. İyi hizmet mutlu çalışanla mümkün. Bu nedenle 1.5 yıl önce 'en iyi işyeri' projesini başlattık" dedi. 'Mutlu çalışan, memnun müşteri' sloganıyla yola çıktıklarını belirten Altıntaş, bu hedefe ulaşabilmenin çalışanı dinlemekle mümkün olduğunu söyledi. Altıntaş, "Çalışanımız ne istiyor? Onlar için yaptığımız çalışmalar ne kadar etkili? Neden memnunlar ya da değiller? gibi sorular sorduk. Ve bunların yanıtlarını bulabilmek için 500'ü sahadan 100'ü de genel müdürlükten olmak üzere toplam 600 kişiyi 'çalışanın sesi' temsilcisi seçtik" diye konuştu. Bu görüşmelerde çok önemli geri bildirimler elde ettiklerini vurgulayan Altıntaş şu örneği verdi: "TEB e-öğrenme platformu Türkiye'nin en büyük portallarından. Buraya ciddi bir yatırım yapıldı. Fakat beklediğimiz katkıyı sağlamadığını gördük. Özellikle gençler bu portalı pek kullanmadıklarını ve sınıf eğitiminin daha faydalı olacağını aktardı."
DEĞERİ HİSSETMEK İSTİYORLAR
Yeni bir kuşağın iş hayatına girdiğini söyleyen Altıntaş, beklentilerin de değiştiğini belirtti. Altıntaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Çalışan yöneticisinin kendisine değer verdiğini hissetmek istiyor. Bu nedenle Tebcafe'de yöneticiyle çalışanların sohbet edebileceği bir ortam hazırladık. Yöneticisiyle sohbet edebilen çalışan kendine dokunulduğunu hissetti. En iyi işyeri anketinde de çalışan memnuniyeti bir önceki seneye oranla yüzde 18 arttı."
YÖNETİCİLER DE SÜRECE DAHİL OLDU
Yöneticiyi sürece dahil edemeyen İK departmanlarının projeleri genellikle başarısız oluyor. Bu süreci bir bütün halinde yürütmeyi hedefleyen TEB, yöneticiler için 'performans karnesini' devreye almış. Altıntaş, "Her yöneticinin çalışanına sağladığı katkı performans karnesine yansıyor" dedi. Yöneticilerin performans yönetimi eğitimi aldığını dile getiren Altıntaş, onlara da kulak verildiğini kaydetti. Altıntaş şunları anlattı: "Böylece projeyi üst yönetimin sahiplenmesini sağladık. İkinci aşamada yöneticilerin geliştirilmesi, donanımlı hale getirilmesi ve farkındalığının artırılması için eğitimler yaptık. Üçüncü aşamada çalışanlarımıza 'sizi dinliyoruz' dedik ve iletişimi yalın hale getirdik. Son olarak İK departmanı olarak kendimizi resetledik ve onların iletişim diliyle onlara seslendik."
KENDİMİZİ RESETLEDİK
Nilsen
Altıntaş, 'En İyi İşyeri' olma projesinde İK departmanının da kendini resetlediğini söyledi. Altıntaş, "Bu süreçte ezberlerimizi bir kenara bıraktık. Yeni neslin ne istediğine kulak verdik. Gördük ki onlar uzun cümleleri sevmiyor. Bu nedenle iletişim dilimizi sadeleştirdik" dedi.