İşe
alımın adil olması hem işverenler hem de çalışanlar tarafından sıkça tartışılan bir konu. Erkek adaya yaşı, medeni durumu, kadın adaylara ise hamilelik planları, ailesi ve özel yaşamı gibi soruların yöneltilmesi, cinsiyete göre işe alım sürecinin farklı işletilmesi işe alımın adil olmadığını gösteren unsurlardan sadece birkaçı. Doğru araç ve yöntemlerle, objektif ve herkes için aynı yürütülen bir işe alım süreci 'adil' olarak tanımlanıyor. Sadece adayın yetkinliklerine odaklanıldığında ve bu objektif bir şekilde, doğru araç ve yöntemlerle yapıldığında adalet sağlanabiliyor. Assessment Systems CEO'su Levent Sevinç, çalışanın kurumu adil olarak algılaması ile bağlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu vurguluyor.
BAĞLILIK DÜŞÜYOR
Sevinç, "Adalet duygusunun zedelenmesi bağlılığı düşürdüğü gibi personel değişim oranını da artırıyor. Çünkü çalışan, işe alım süreci hakkındaki düşüncelerini diğer tüm iş süreçlerine de genelliyor. Çalışanın algısı, aynı adaletsiz yaklaşımın terfi veya performans değerlendirmede de olacağı yönünde şekilleniyor. Bu da uzun vadede de işin kalitesini, verimliliğini ve günün sonunda kurumun kârlılığını dahi düşürüyor" diyor.
Adil işe alım için kurumların yapması gerekenler:
1- Kullanılan değerlendirme araçları işle ilişkili olmalı
2- İşe alım sürecindeki net ve açık olunmalı
3- Değerlendirme Merkezi uygulaması, en adil işe alım yöntemidir
4- Tüm süreçler yetkinlik odaklı yürütülmeli