Anne olup da 'bebeğimi emzirmeyeceğim' diye düşünen yoktur. Ama yanlış düşünceler ve yanlış inanışlar sonucu bebeğini anne sütünden mahrum bırakabilen pekçok anne var. İşte o yanlış inanışlar anne sütü mucizesinden bebeğin faydalanmasını engellediği gibi, anneyi de emzirerek sağlayacağı faydalardan alıkoyuyor.
Gerek 'sütüm yetmiyor' düşüncesi gerekse çevreden özellikle de aile büyüklerinden gelen baskılar ile mamaya yönelebilen çiçeği burnunda anne, çoğu kez neleri kaçırdığının farkında bile olmuyor. İşin içine emzirme hurafeleri de girince büsbütün içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. 'Canın ekşi çekerse oğlun olur, tatlı çekerse kızın' ya da 'çirkinleşirsen kızın olur, güzelleşirsen oğlun' türünden hurafeler, doğum sonrasında bu kez emzirme sırasında çıkıveriyor ortaya ve hamilelikte sevimli ve zararsız olan yaklaşımlar, işin ucu bebeği 'mucizevi anne sütünden, anneyi de emzirerek elde edeceği faydalardan alıkoymaya' varıncaya kadar büsbütün zararlı hale dönüşüveriyor.
Acıbadem Levent Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nur Beştay, 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası'nda emzirmede doğru sanılan 10 yanlışı, bir başka deyişle 10 emzirme hurafesini sabah.com.tr'ye anlattı.
Sarılık olan bebeğe anne sütü verilmemesi gerektiği kesinlikle yanlış bir inanış. Sarılığı olan bebekte anne sütü kesilmemeli. Anne sütü aksine bebeğin bağırsak hareketlerini artırdığı için yenidoğan sarılığının düzelmesine katkıda bulunuyor. Ne kadar çok emzirilirse o kadar faydası oluyor.
Bir yanlış inanış da bebeklerin beslemek için uyandırılmayacağı. Oysa özellikle ilk aylarda bebeğin günde 10-12 kez emzirilmesi gerekiyor. Genellikle acıktıklarını belli etseler de bazen uykudan uyanamayabiliyorlar. Bu nedenle 2 saatte bir bebeklerin uyandırılarak emzirilmesi gerekiyor.
Kesinlikle uzaktan yakından en küçük doğruluk payı bulunmayan bir yanlış inanış daha! Mama ile beslenen bebeklerin daha sağlıklı olacağının hiçbir bilimsel kanıtı bulunmuyor. Aksine tüm bilimsel araştırmalar, halen anne sütü kadar mükemmel içeriğe sahip bir mama üretilemediğini ortaya koyuyor. Anne sütünde besin maddelerinin yanı sıra, vücudun savunma sistemini kuvvetlendiren bağışıklık maddeleri de bulunuyor. Sindirimi daha kolay olan anne sütü aynı zamanda mikropsuz. Üstelik bebekliklerinde anne sütü ile beslenen gençlerin mama ile beslenenlere göre zeka düzeylerinin daha yüksek olduğunu ve okulda daha çok başarı gösterdiklerini saptayan bilimsel çalışmalar bulunuyor.
Gebeyken süt verilirse sütün bebeği zehirleyeceği inanışı da emzirme hurafelerinden biri. Süt veren anne, bu süre zarfında gebe kalırsa süt vermeye, bebeğini emzirmeye devam edebilir. Eskiden bilinenin aksine, süt veriyor olmak, düşüklere de yol açmıyor.
Fakat anneye mutlaka ek gıda takviyesi yapmak gerekiyor. Özellikle de kemik erimesi yönünden, kalsiyum takviyesi yapılmalı. Anne süt vermeye doğumdan sonra da devam edebilir. Yine ek gıda almak kaydıyla, yaşları farklı her iki bebeğini de beraber emzirebilir.
Bazen anneler çeşitli gerekçelerle uzun süre bebeğini emziremediklerinde 'memede bekleyen süt ekşir' düşüncesiyle sütlerini sağıp dökebiliyorlar! Acıbadem Levent Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nur Beştay, bu düşüncenin de hurafeden başka birşey olmadığını, son derece yanlış bir inanış nedeniyle 'mucizevi' besinin ziyan edildiğini belirterek "Anne göğsünde bekleyen süt hiçbir zaman ekşimez" diyor.
Bebeğin, anne sütünden en az 6 ay faydalandırılması gerekiyor. Ancak bu demek değil ki 6 ay dolunca anne sütü kesilmeli! Annenin sütü oluyorsa bebeği 2 yaşına kadar emzirilmek faydalı. İlk 6 aydan sonra ek gıdalara başlansa bile önceliğin emzirmeye verilmesi ve bebek anne sütü ile beslenildikten sonra ek gıda vermeye geçilmesi gerekiyor.
Annelere sütü bol olsun diye emzirdiği dönem boyunca şekerli gıdalar veriliyor, şerbetli tatlılar yediriliyor. Oysa şekerli gıdaların süt yapımını artırdığına dair bilimsel veri bulunmuyor. Aksine şekerli gıdalar anneye büyük zarar veriyor. Anne sütünü daha çok sıvı gıdalar artırıyor. Süt yapımını artırmak için öncelikle suyun ağırlıklı olduğu bol sıvı tüketmek, dinlenmek ve doğru teknikle emzirmek, memeleri boşaltmak gerekiyor.
Yanlış inanışlardan biri daha. 'Süt veren anne gebe kalmaz' diye bir şey söz konusu değil. Süt vermek geçici bir süre yumurtlamayı baskılayarak gebe kalmayı önleyebiliyor. Fakat bebeğin sadece anne sütü alıyor olması, ek gıdaya başlamamış olması ve yeterince emiyor olması gerekiyor. Emme miktarına bağlı, bu baskılama olamayabileceği için, gebe kalma riski de yükseliyor. Doğum kontrol yöntemi olarak güvenli değil.
Emzirirken doğum kontrol hapı kullanmanın yanlış olacağı düşüncesi de yanlış. Annenin süt verirken de kullanabileceği doğum kontrol hapları bulunuyor. Bu haplar hekimin önermesi durumunda doğumdan üç hafta sonra kullanılmaya başlanabiliyor.
Bebeği en azından 6 ay sadece anne sütü ile beslemek gerekiyor. Bu dönemde anne sütü ile beslenen bebeğe su bile verilmesi gerekmiyor. Çünkü anne sütü, bebeğin ihtiyaç duyduğu suyu da içeriğinde barındırıyor. Annenin sütü oluyorsa bebeğin 3 yaşına kadar emzirilmesi faydalı. Bu noktada bir emzirme hurafesi daha devreye giriyor. Dr. Nur Beştay, pek çok kişide uzun süre emzirmenin annede kemik erimesine yol açacağı inanışı olduğunu belirterek, oysa kalsiyum takviyesi yapılarak kemik erimesinin önlenebileceğini vurguluyor.