Üstün
Fransız birliklerine karşı derme çatma tüfeklerle canlarını ortaya koyarak kenti savunan Anteplilerin yarattığı destanın arkasında bir azim ve kahramanlık öyküsü saklı. Ellerindeki kısıtlı cephaneleri tükenen Antepliler, Tüfekçi Yusuf ve Tevfik ustaların öncülüğünde kurulan "İmalat-ı Harbiye Fabrikası"nda üretilen mühimmatla direnmeye çalıştı.
DUVAR KÜFÜNDEN EL BOMBASI
Tarihi kayıtlara göre, siperlerdeki büyüklerinin yanında bekleyen çocukların getirdiği boş kovanları doldurup cephane üreten ustalar, gaz tenekelerinden kapsül yaptı. Ustaların bir başka mahareti, mağara duvarlarındaki küf katmanlarını çocuklara toplattırıp barutla birleştirerek el bombası ve kurşun üretmeleri. Günde 50 el bombasının döküldüğü fabrikanın ustalarının malzemelerinin önemli bir bölümünü Fransızların patlamamış top mermileri oluşturdu. Kadınların sırtlayıp getirdiği patlamamış mermileri itinayla açan ustalar, barutu ve dinamitleri cephane haline getirerek mücahitlere ulaştırdı.
HER ATIŞTA TAMİR
Tarihe geçen en ilginç ayrıntılardan biri de direnişte kullanılan Ramazan topu. Topun altına 2 tekerlek ve tahta kalas bağlayan Antepliler, ağırlık ölçümünde kullanılan kumbuzları delerek içlerine 4-5 kilo dinamit koyup elde ettikleri mermileri Fransızlara karşı ateşler. Her atışta dağılan top, fabrikaya getirilip kullanıma onarılır. Bu "42'lik Ramazan topu", Fransızların eline geçmemesi için Huruç Harekatı sırasında gömülerek saklanır. Fransızlar uzun uğraşlar sonunda buldukları topu ve fabrikadaki bazı malzemeleri Paris'e götürerek sergilerler. Malzemelerin bir kısmı hala Hasan Süzer Etnografya Müzesi'nde sergileniyor.