Derler ki; ş
eytanın annesi ile babası
Kayseri'de evlenmiş. Anne hamilelik dönemini
Emirdağ'da geçirmiş, doğum
Sivrihisar'da gerçekleşmiş. Buradaki
"şeytan" kötü değil,
"uyanıklık, zekâ" anlamında.
Kayserililer malum. Kafası en az çalışanı
"memur" olur. Tüm dünya ticari dehalarına şapka çıkarır.
Afyonkarahisar'ın ilçesi
Emirdağlılar da
Kayseriler
den aşağı kalmaz. Gerçi kendilerini
Eskişehir'e daha yakın hissederler.
Eskişehir'in ticaret, siyaset ve sosyal hayatında ağırlıkları ortada. Bırakın
Eskişehir'i Belçika'da da
"Emirdağlı" olmak bir ayrıcalıktır. Bakan da çıkarmışlardır, belediye başkanı da.
Brüksel Belediye Başkanlığı'na aday olup,
Emirdağ'
a giderek destek istemeyen yok gibidir.
Eskişehir'in Sivrihisar ilçesi gerçi yıllardır beklenen patlamayı yapmasa da, ticari hayattaki başarılarında
Sivrihisarlıların eline kimse su dökemez. Gerçi haklarında
"pintilik" düzeyinde
"eli sıkılık" hikâyeleri anlatılsa da, onlar bunu
"tutumluluk ile hesabı, kitabı iyi yapma ve geleceği düşünme" olarak açıklar.
***
Kayseri,
Emirdağ,
Sivrihisar derken aslında sözü
Afyonkarahisar'a getirmek istedik. Kısaca
Afyonlular, termal turizm, havaalanı, derken fena halde uyudular. 46-47 bin kişi daha bulup,
Ordu gibi büyükşehir belediyesi olamadılar. Son yıllarda termal kaynaklarını çok doğru yatırımlar ile değerlendirip, çok büyük gelişme gösteren Afyonkarahisar, nüfus tamamlama işinde
Emirdağlılardan destek isteseydi, adım gibi eminim,
Ordu'dan önce büyükşehir olmuştu. En azından
Eskişehir'deki
Emirdağlılar, ikametgâhlarını geçici olarak Afyonkarahisar'a aldırsalardı bu iş bitmişti. Ama olmadı. Çünkü yıllardır
Emirdağlılar kendilerini
Afyonlu,
Afyonlular da
Emirdağlıları Afyonlu saymadı. Belçika'daki
Emirdağlılar, çok daha ekonomik bilet fiyatlarına rağmen
Zafer Havaalanı'na değil,
Eskişehir'e uçmaktan yana tavır koydu. Son üç döneme bakıyorum,
Emirdağ doğumlu tek milletvekili yok.
Veysel Eroğlu gibi çok güçlü bir ismi kabineye sokan
Afyonkarahisar,
Orduların uyanıklığını gösterememiş.