Bu hafta biraz siyasi gündeme değineceğiz. Değineceğiz çünkü kendini Cumhuriyet'i korumakla görevli zanneden, bu vatanın tek sahibi olduğunu ve en acısı bu zanlarıyla birlikte Türkiye'nin önünü kesmek, büyümesini engellemek için oyunlar tezgahlayanlara maşalık edenler, olimpiyatların İstanbul'a verilmemesi için kampanya başlatmışlar.
Çok sevdiklerini söyledikleri vatana, cumhuriyete ihanetin tam ortasında yer alan bu güruh uluslararası olimpiyat komitesine mektup yazarak Türkiye'nin olimpiyatlara layık bir ülke olmadığını belirtmişler.Vatanseverliği illerinden düşürmeyen ama İstiklal Marşını söylemekten imtina eden aklı evveller hükümeti şikayet etmişler. Etmişler ama yazdıkları mektubun altına sadece 4 kişi imza atmış ve bu dört kişi de Hintli.
Evet yanlış okumadınız. Bu ihanet metnine imza atan sadece 4 Hintli. Muhtemelen de zaten onlara da tatlı tarifi diye kakalamışlardır. Olimpiyat oyunlarının bir ülke için ne kadar önemli olduğunu bütün dünya bilirken bizim Lawrence'ler bunlardan bihaberler. Aslında biliyorlar ama işlerine gelmiyor. Talimatları öyle alıyorlar çünkü. İstanbul'da yapılacak olimpiyat oyunlarının hem şehre hem de ülkeye neler kazandıracaklarını henüz anne karnındaki bebeler bile bilirken, sporu bu yaşlarına kadar emperyalizmin afyonu olarak görenler artık bu güzel vatana bu cepheden de zarar vermeye çalışıyorlar.
Bu bölücülerin kaleme aldığı metinde birbirinden ilginç saçma sapan ve okuyanın bir tarafı ile güleceği yalanlar var. Mesela polisin müdahaleleri nedeniyle on binlerce insanın yaralandığı ve hastanelerde tedavi gördüğü yazıyor. Türkiye'de demokrasinin olmadığı iddia ediliyor. Hele buna kargalar bile kahkahalarla gülüyorlar.ABD'de de Wall Street olayları yaşandı biliyorsunuz. Polis gösterileri öyle bastırdı ki 17 kişi hayatını kaybetti. Göstericilerden bir heyetin veya destekçilerin Obama tarafından kabul edilip görüştüklerini duydunuz mu hiç. Ya da İngiltere'de bir haftadır süren G8 karşıtı gösteriler için İngiltere Başbakanının ya da kraliçenin eylemcilerle görüştüğünü duydunuz mu. Ama Türkiye'de Başbakan da Vali de protestocuları karşılarına alarak dertlerini dinledi.
Sizce hangisi demokrasidir. İstanbul 2020 aleyhinde yapılan bu çalışma artık Vandallığından da ötesindedir. İhanettir, nankörlüktür, suçtur.Milli Olimpiyat Komitesi ve Başkanı sadece kendisini temize çıkaracak açıklamalar yapmaktan öteye gitmeli işi hafife almayıp bir an evvel harekete geçmeli ve bunların asılsız ve mesnetsiz iddialar olduğunu, metni kaleme alanların Türkiye'ye zarar vermekten başka bir şey düşünmediklerini anlatmalı.Olimpiyatlar, tüm inamikleriyle büyüyen Türkiye'nin bu büyümesini taçlandıracak bir organizasyondur.80 milyon vatandaşın buna sahip çıkması ve bu başarıya bir tuğla koyması gerekir. Aslında bu hafta TMOK Başkanı Uğur Erdener'e bazı sorular soracaktım. Bugüne kadar 2020 için neler yaptıklarını, akanlıkla hangi projeleri uyguladıklarını soracaktım. Zatı alileri yukarıda bahsettiğim gelişmelere nasıl tepki verdiler?
Turistik seyahat ve bazılarına katkı dışında neler yaptılar? Umarım 2020 süreci sonunda Başbakan Erdoğan ve Spor Bakanı Suat Kılıç TMOK'taki çiftliğe de el atar.
