Türkiye bir dizi
"Gezi Parkı" olayı ile günlerdir, haftalardır yatıp kalkıyor ve herkes kendince bir durum değerlendirmesi yapıyor.
Öyle ki bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, iş dünyası, partiler, dernekler her aklıselim geride kalan günün ardından çok daha net gerçekleri masaya yatırıyor.
Biz
Konya'dan
İstanbul'u
Ankara'yı ancak basın kuruluşlarımızın aktarmaları ile takip edebiliyoruz.
Ancak bu noktada
Konya'nın, Anadolu'nun ve artık Türkiye'nin en büyük dev kuruluşları arasında yer alan
Konya Şeker'in beyni,
PANKOBİRLİK Genel Başkanı
Recep Konuk'un çok özel bir sohbette İstanbul merkezli gelişen bu üzücü olaylara samimiyetle yaklaşmasını dolayısıyla da tedirginliklerine şahit olduk.
Bir dev Anadolu yatırımcısı olarak bu gergin ortamdan şimdilik etkilenmediklerini ifade eden
Recep Başkan ancak gelişmeleri de dikkatlice ve kaygı ile izlediklerin söylüyordu.
Atılan taşların sadece camı çerçeveyi indirmekle kalmadığını, geleceğimizi de vurduğunu, atılan molotof kokteylleri ile ülkenin gençlerin gelecekteki iş kapılarının da yakılmak istendiğine dikkat çekiyordu.
Anadolu insanının tek gayesi zorlukları alınteri ile aşmak, çalışmak, çalışmak ve sadece bölgesine vatanına karınca kadarınca katkıda bulunmaktır. Anadolu'nun iş verini de işçisi de şimdi bunun için kaygılıydı.
Sayın
Recep Konuk köyde anasının babasının yanında çapa ile büyüyen yokluklar içerisinde okuyarak gelinen bugünkü noktada şimdi olaylara dev kuruluşun başında ki
uluslararası bir yatırımcı olarak bakın olayı nasıl değerlendiriyor:
"Orada atılan her taş, yakılan her araç, yıkılıp dökülen her iş yeri ülkemizdeki yatırım iklimini olumsuz etkiliyor. Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar reel yatırımlar için cazip hale gelmişti. İç tasarrufları yetersiz olduğu için dış finansman kullanmak zorunda olan ülkemiz tarihinde hiç olmadığı kadar düşük maliyetle ve uzun vadeli fonlarla yatırımlarını finanse etme imkânına kavuşmuştu. Nitekim neredeyse dünyadaki bütün ekonomiler geçtiğimiz dönemde daralırken, büyüyen birkaç ekonomiden biri Türkiye ekonomisiydi.
Bu ülkenin her ferdi, siyasi görüşü, hayat tarzı her ne olursa olsun öncelikle kader ortağı olduğumuzu, bu topraklarda iyisiyle kötüsüyle geleceğimizin ortak olduğunu unutmaması lazım.
Herkesin öncelikle ortak geleceğimize sahip çıkması, onu riske atacak, evlatlarımızın geleceğini olumsuz etkileyecek öfke nöbetlerinden sıyrılması lazım. Bizi birbirimize düşürmek için pusuda bekleyenlerin olduğunu unutmaması lazım. Nitekim kendi içimizdeki, kendi kendimize oturup halledebileceğimiz bir mesele bire beş katanların olağanüstü gayreti ile bugün uluslararası bir mesele haline getirilmeye çalışılıyor" Sayın
Başkan olayları çarpıtan ve ters açıdan dünyaya servis yapan bazı yabancı basın kuruluşlarına da sitem ediyor:
"Birkaç fotoğraf karesi ile 3-5 dakikalık görüntülerin üzerine "mal bulmuş mağribi" gibi atladılar.
Açıklama üstüne açıklama yaptılar.
Tam turizm mevsimi başlıyordu.
Türkiye artık Dünya turizminde en büyük pastaya ortak oluyordu.
Biz oyunu bozuyorduk. Bu milletin evlatlarının çok ama çok uyanık olması lazım. Bakın bu üzücü görüntüleri dünyaya servis yapanlar kendi vatandaşlarına aman gitmeyin diye çağrılar yaptılar"
