Tatil denilince artık akıllara sadece deniz ve güneş gelmiyor. Yeni yerler keşfetmek, doğa içinde ve yazın en sıcak günlerinde bile serin bir tatil yapmak, değişik kültürlerle tanışmak isteyenler için Niksar Çamiçi Yaylası ideal bir tatil beldesi. Kaz dağlarından sonra Türkiye'nin en zengin oksijenine sahip yaylasında nefes alabilmek, vadiler, ormanlar arasında yürüyüş yapmak, varsa astımınız, şekeriniz iyileştirmek, ister modern konaklama tesislerinde kalmak, isterseniz yıldızlar altında çadır kurmak, yeşile doymak isteyenler soluğu Çam İçi Yaylası'nda alıyor.
serinde UYUYUN
Bakir tabiatın kirlenmemiş havası, billur gibi soğuk suları, yazın en sıcak günlerinde bile ferahlatıcı serinliği, büyüleyici güzellikte manzaraları, hormonsuz ve dalında yavaş yavaş olgunlaşan meyveleri, doğal ortamlarında yetişen hayvanlarından elde edilen gıdaları ve doğanın tüm güzelliklerini keyifle yaşayabilmeniz için en az iki gece yaylada uyuyun.
DEN İZ VE TARİH BİRLİKTE
Eğer denize girmek isterseniz Çam İçi'nden yaklaşık 1,5 saat uzaklıktaki Ünye'ye günübirlik gidip gelebilir, böylelikle bir günde farklı iki mevsimi bir arada yaşayabilirsiniz. 17 kilometre uzaklıktaki, "uygarlıkların başkenti" (dünyanın ilk endüstri başkenti) Niksar'a giderek tarih ve kültürel mirasıyla bütünleşebilirsiniz.
YAYLA OKSİJEN DEPOSU
Çamiçi'nde
piknik, doğa yürüyüşleri, dağcılık tırmanışları, flora/fauna incelemesi ve dağ bisikleti yapabilirsiniz. Köze patates gömüp sabah yiyebilir, yaylanın çam kokan temiz havasını ciğerlerinize çekebilir, lezzetli Tokat Kebabını yanında yoğurdu ile yiyebilir, buz gibi yayla sularını içebilirsiniz. Çamiçi Yaylası, tüm dünyanın giderek daha fazla birbirine benzemeye çalıştığı çağımızda, geçmişten gelen ve tadı yaşandıkça fark edilen, sağlıklı ve egzotik, günümüz modern yaşamından biraz uzaklaştığımız, doğayla kucaklaştığımız, bir ölçüde otantik yaşama biçimi olarak kuşatıcı ve farklı bir yayla.