Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için dördüncü kez aday olup olmayacağı konusunda "
sessizlik" politikasını sürdürürken beklenen açıklamayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin yaptı.
Özellikle yerel yönetimler konusunda partinin en etkili isimlerinden biri olan
Keskin, katıldığı bir televizyon programında altını çize çize vurguladı:
CHP'nin bugüne kadar kesinleşen iki belediye başkanı adayı var. Bunlardan biri Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, diğeri Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
Keskin bu kadar kesin konuştuğuna göre, artık
Büyükerşen'in aday olup olmayacağını tartışmanın bir anlamı yok.
Doğrusu
Büyükerşen'in, "
Yeter artık, benden bu kadar" demesini de kimse beklemiyordu.
***
Büyükerşen konusunda tek endişe, CHP Genel Merkezi'nin ilçe belediye başkanı adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olma isteğine vereceği cevaptı.
Anlaşılan, istekleri kabul edildi.
Yeni Büyükşehir Belediyeleri Yasası ile değişen şartlar da göz önüne alındığında CHP'nin Eskişehir için
Büyükerşen'den başka bir isimle yarışa katılması açıkça ifade etmek gerekirse zaten "
siyasi intihar" olurdu.
Büyükerşen'in dördüncü kez adaylığı CHP'yi Eskişehir açısından rahatlattı mı?
Manzara pek öyle görünmüyor.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sorun yok.
Tepebaşı için de şimdilik öyle görünüyor.
CHP'de
Ahmet Ataç'tan başka bir isim dillendirilmiyor bile.
Ama iş Odunpazarı'na gelince orada durmak gerek.
CHP İl Başkanlığı görevinden istifa eden
Erman Gölet'in yanı sıra
Erdal Caferoğlu ve
Ayhan Kavas da aday adayı.
Bugün aday adaylığı için son gündü.
Ama nedendir bilinmez, 19 Ağustos'a kadar uzatıldı.
Önümüzdeki 20 günde köprülerin altından çok sular akar.
Akar ama sonuç değişmez.
Büyükerşen kimden yana ağırlık koyarsa yarışa o girer.
***
Anketleri bir yana bırakın.
Eskişehir'deki seçim ne 1999'a, ne 2004'e, ne de 2009'a benzeyecek.
Bu kez mücadelenin daha zorlu geçeceği ortada.
Bu özellikle
Büyükerşen için böyle.
1999'da
Ecevit rüzgârının etkisini kimse inkâr edemez 2004'te CHP'nin karşısına aday çıkarmaması
Büyükerşen için çok büyük avantajdı.
2009'da ise seçimi partisi değil,
Büyükerşen kazandı.
Kendisini öyle "
partiler üstü konuma" getirdi ki, MHP başta olmak üzere sağ partilerden, hatta AK Parti seçmeninden de oy aldı.
Genel seçimlerde 70 bin oy alan MHP'nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde oyunun 20 bine kadar düşmesinin zaten başka izahı yok.
MHP'liler de bunu inkâr etmiyor.
Büyükerşen'e oy verdiklerini söylüyor.
Ama şartlar değişti.
Büyükerşen, Ülkü Ocakları'nın iftarına katılsa da, sandık başında CHP'nin altına bu kesimin damgayı vurması çok kolay değil.
Üstelik, MHP bu kez kendi adayını sonuna kadar desteklemekte kararlı.
Yine aynı görüşümüzü tekrarlayalım.
Eskişehir'de
Büyükerşen dördüncü kez sandıktan çıkarsa bu onun kişisel başarısı olur.
Aksi durumda algı CHP'nin kaybettiği olacaktır.