Olimpiyat oyunlarına
2020 yılında ev sahipliği yapacak ülkenin açıklanacağı toplantıya iki elin parmakları kadar bir süre kaldı.
7 Eylül'de yapılacak olan toplantı öncesi bu köşeden aslında sahte bahar havası yaşadığımızı ve özellikle
Madrid'in daha şanslı olduğunu defalarca belirtmiştim.
Şimdi
İstanbul 2020 için beni de umutlandıran önemli bir gelişme oldu.
Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu toplantıya katılacağı açıklandı. Bugüne kadar
Türkiye adına alınmış tüm uluslararası spor organizasyonlarında
Sayın Başbakan'ın önemli payı var. Ya bu toplantılara bizzat katıldı, ya telekonferansla orada oldu ya da yazdığı mektupla organizasyonun arkasında
Türkiye Cumhuriyeti devletinin olduğunu garanti etti.
Tarih yaklaştıkça aday ülkelerde heyecan artarken, gördüğünüz ve şahit olduğunuz gibi ülkemizde tabiri caizse tık yok.
Bu işin sorumluluğunu alanlar ilk etap geçildikten sonra yaptıkları süslü basın toplantılarıyla yine klimalı odalarına çekildi.
Nüfusu 80 milyona dayanan ülkemizde olimpiyat adaylığı ile ilgili kararın
7 Eylül'de verileceğinden 500 bin vatandaşımızın haberi varsa ben bir daha bu köşeyi yazmayacağım.
Adaylığın açıklandığı gün eğer aday seçilmişsek yer yerinden oynar. Herkes başarıdan kendine en büyük payı çıkarmaya çalışır. Ancak aday olarak açıklanmazsak, haber bültenlerinde 15 saniyelik haber olarak yer alır. Ve hemen ertesi gün
2024 ya da
2028 adaylığı için paralar harcanmaya başlanır.
Sayın
Başbakan'ın toplantıya katılacak olması elimizdeki en büyük kart ve avantaj.
Karar olarak
İstanbul açıklanırsa bunda büyük pay
Sayın Başbakan'ın olacak. Umarım kararın ertesi günü darısı yeni adaylıklara diye bir yazı kaleme almayız..