Olimpiyatları kaybettikten sonra tutunduğumuz
2020 Avrupa şampiyonası yarı final ve final maçlarını düzenleme hakkı elimizden yavaş yavaş kayıyor. Olimpiyatların kaybedilmesinin ardından yönümüzü çevirdiğimiz
Avrupa Şampiyonası ile ilgili ağzımıza bir parmak bal çalınsa da bu şampiyonayı bize vermek istemeyen çevreler yeniden harekete geçerek yan çizmeye başladılar. Tabi yine kullanılan argümanlar, olimpiyatlarda kullanılanlarla benzerlik gösteriyor. Özellikle yaşanan tribün olayları ve şike davası Türkiye'nin aleyhinde kullanılmaya başlandı.
2020 Avrupa Şampiyonası alınamadığı taktirde bunda önemli pay sahibi yine bu şampiyonayı almak için çabalayan futbol federasyonu ve onun yanlış icraatları var. Bu köşeden her zaman dile getirdim ve yazmaya da devam edeceğim. Ülke sporunda yaşanan iyi gelişmelerin de kötü gelişmelerin de müsebbibi federasyonlar ve onların yönetimleri. Kısa zamanda ya da kısa yollardan başarı elde etmek için yapılanlar maalesef bazı branşlarda ülkemizi felakete sürükledi. Bu felaketlerin başında da doping ve şike rezaleti geliyor. Yönetimlere gelenler belli projelerle işbaşına gelmedikleri için, kısa vadede başarı elde etme sevdasıyla ya bu tür yollara göz yumuyorlar.
Gündelik başarı için her şey mübah yani… İşte plansız programsız federasyonların sebep olduğu sportif felaketler ülkenin almaya çalıştığı büyük organizasyonların önüne duvar olarak, bahane olarak çıkıyor. Organizasyonların alınması için emek harcayan da, bunu baltalayan da aynı federasyon olunca sporumuz kısır döngünün içinden çıkamıyor. Kurumsal yapısı oturmuş,
dünya ve Avrupa'da saygınlığa ulaşmış, ülkemizde
dünya ve Avrupa Şampiyonları organize etmiş Basketbol Federasyonu başarılı federasyonlara en iyi örnek. Basketbolun dışında son zamanlarda iyi işler yapan federasyonlar arasında Güreş Federasyonu var.
Dünya Şampiyonu başkanı
Hamza Yerlikaya ile birlikte projeler üretmeye başlayan
Güreş Federasyonu kurumsallaşma yolunda büyük adımlar atıyor.
Darısı bunu başaramayan diğer federasyonların başına.