Sizlere Kayseri'den çıkmış bugün Türkiye'nin dünya ölçeğindeki güçlü reçel, bal, peynir, pekmez, tahin, helva markası Gülsan'dan bahsetmek istiyorum. Sanayinin, ticaretin başkenti olan Kayseri'den çıkmış bugün dünyanın birçok ülkesinde yaşadığı şehrin şekerlemesini Türkiye ye ve dünyaya ulaştıran Mehmet Güldüoğlu'nu anlatacağım. Bir insan yaşadığı kenti ancak bu kadar iyi algılayabilir. Kayseri'nin etrafında yetişen, çilek, kiraz, kayısıyı değerlendirip bunları reçel yaparak ortaya çıkan lezzete değer kazandırır. 1948'e babası Osman Güldüoğlu, Kayseri'de ilk defa akide şekeri, lokumu yapan insandır. 1978'de şekerleme ve çikolata üretimini yapıp kendinden söz ettiren Güldüoğlu kardeşler 1985'te Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde Kayseri'nin ilk şekerleme fabrikasını kurup reçel yapımına ağırlık verdil. Yaptıkları reçeller eve reçellerini aratmadı. Mis gibi gül, vişne reçelleri kahvaltıların vazgeçilmezi oldu. Mehmet Güldüoğlu ve kardeşleri işlerinin aşığı adamlar. Kaliteye olduğu kadar dış görünüşe de önem veren Mehmet Bey, kırkı kırk yaran bir iş adamı.Ne zaman kendini ziyaret etsem masasının üzeri ambalaj örnekleriyle dolu olur. Hatta geçenlerde "Köylerde artık meyvecilik, hayvancılık yapan insanlar kalmadı. Hepsi şehre göçtü, çok üzülüyorum. Keşke devlet bu işe bir el atsa da bu insanlara fide, gübre, mazot yardımı yapsa" dedi. Dertlendi... "Bu yetiştiricilere artık balık yemeyi değil balık tutmayı öğretmemiz lazım" dedi. Aslında Mehmet Güldüoğlu nun düşüncesi bana da mantıklı geldi. Kalmadı köylerde yetiştirici.