Kayseri içinden çıkardığı birçok markayı hem Türkiye'de hem de dünya arenasına kazandırdı.Geçtiğimiz günlerde Kayseri Hilton Oteli'nde "Anadolu Markaları nasıl doğdu, nasıl marka oldular" paneli vardı. Bu panele dünyanın en zengin işadamlarından Hüsnü Özyeğin, Nurol GYO Genel Müdürü Samim Hatipoğlu, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, Fibabanka Genel Müdür Yardımcısı Emre Ergun katıldı. Markalar nasıl yaratılır, marka nasıl olunur çok güzel anlattılar. Tabii bizim Kayseri'nin ulusal markalar olmuş Meysu Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güldüoğlu da nasıl marka olduklarını dile getirdi. Çünkü Türkiye'nin ilk meyve suyu fabrikası olduklarını, meyveleri alırken çok titizlikle hareket ettiklerini, seçerek meyve alıp bunu büyük bir markaya yakışır şekilde ürettiklerini ifade etti. Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay ise 2011'de iflas etmiş bir fabrikayı bu günlere nasıl getirdiklerini çok güzel anlattı. BRN yatakları sahibi Berna İlter, küçük bir atölyede başladıkları yatak üretimini bugün 12 tane AVM de satış mağazasına taşıdıklarını, Anadolu'da iş kadını olmanın zorluklarını, şimdiki kadın girişimlerinin çok şanslı olduğunu söyledi. Bamen Genel Müdürü Murat Başyazıcıoğlu, dedelerinin Kayseri'nin ilk sucuk ve pastırma imalatcısı olduğunu, kendisinin Amerika'da tekstil okuduğunu bundan dolayı tekstil sektörünü seçtiğini bunda da çok başarılı olup iyi bir markaya dönüştüklerini ifade etti. 'Büyük marka nasıl yaratılır?' paneli Kayseri'nin en itibarlı markalarını ortaya koydu. Buna göre tüketiciler Kayserili markalar arasında en çok Meysu, BRN yatakları, Bamen Tekstil ürünleri, Kayseri Şeker Fabrikası'nı itibarlı buluyor. Son yıllarda ülkemizdeki birçok şehir, ekonomiye, sanayiye, turizme ve kültür alanına yaptığı katkılarla hem Türkiye'deki hem de dünya genelindeki markalaşan şehir arasına giren Kayseri... Bugün ticaret ve sanayi merkezleriyle adını duyuran Kayseri Türkiye'nin yükselen şehirleri arasında. "Marka inşa etmek kadar başarılı markaları geleceğe aktarmak da çok önemli" diyen Hüsnü Özyeğin "Markalaşmadan önce, yatırımızı insana yapmanız lazım. İşletmenizi kurarsınız ama o işletmeyi devam ettirmek ve marka yapmak için gene insan bulmanız lazım. Kayserililer işletmeyi kurar kendisi başına geçer. Ortaklığı pek sevmezler. Benim bütün müdürlerim şirketlerime ortak çünkü taşın altına çalışanın da elini koyacaksın. O zaman kendi işi gibi çalışır. Ayrıca batmayan işadamı başarı olamaz mutlaka batmak lazım. Ben de çok büyük krizler atlattım. Rusya'da ilk banka kuran benim. 11 bin çalışanım var Rusya'da. En büyük yatırımım da üniversite kurmakla oldu. 8 yıl önce üniversiteyi kurduğumda amacım nitelikli bir yüksek öğrenim kurumu kurmak ve bu kurumun araştırmaları ve eğitimi ile Türkiye'nin beşeri sermayesini güçlendirmekti. Bugün 7 bin öğrencisi olan üniversitemden mezun olan öğrencilerimize iş olanağı sağlıyoruz" dedi. "Eşim Ayşen Özyeğin'in kurduğu Anne Çocuk Eğitim Vakfı ile biz binaların ötesinde, toplumun bireylerine, özellikle okul öncesi yaş çocuklarına eğitim programları ile ulaşmaya başladık. Anne ve babaları eğitiyoruz. Çünkü anne babalar çocuklarını iyi şekilde yetiştirirse, onlara eşit fırsatlar sunarsa, toplumun yapı taşlarının güçleneceğine inanıyorum" diyen Hüsnü Özyeğin'den alınması gereken çok ders, öğrenilmesi gereken çok konu var. İsterdim ki bu konuşma Kadir Has Kültür Merkezi'nde yapılsın ve bütün üniversite öğrencileri de katılsın...