Her insanın yaşantısında iyi ya da kötü hikayeleri vardır. Yaşamında cebinde güzel hikayeleri olan insanlar, her daim başarılı olmuşlardır. Özellikle cebinde güzel hikayeleri bulunanlar uzun soluklu siyaset yaparlar. 26 yıldan beri gazeteciliğin içindeyim. Bir çok siyasi lider tanıdım. Ama eski Büyükşehir Belediye Başkanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki kadar cebinde güzel hikayeler olan bir lider görmedim. Türkiye'nin bir çok şehirlerine gidiyorum, bu şehirlerdeki işadamları ve siyasetçilerle sohbet ederken Mehmet Özhaseki konusu açıldığında insanlar güzel hikayelerini anlatıp saygı ile anıyorlar... ABD'nin New York kentinin bir kasabasında çiftçinin oğlu ile kasabanın yetkilisinin oğlu aynı sınıfa giderler. Bir süre sonra resmi yetkilinin tayini çıkar ve oğlunu alıp kasabadan gider. Aradan yıllar geçer kasabanın resmi yetkilisinin oğlu okuyup ünlü bir iletişim profesörü olur. Yıllar sonra bir konferans için o kasabaya döner, arkadaşını bulur. Çiftçinin oğlu liseden sonra okumamış, kasabada babasının mesleği olan çiftçiliği devam ettirmiştir. Sohbet koyulaşırken kapıdan içeri yakışıklı bir genç girer. Çiftçi "Bu benim oğlum. Harvard Üniversitesi'ni başarı ile bitirdi" diye oğlunu arkadaşı ile tanıştırır. İletişimci "Ne iş yapıyor? diye sorar. "İş bulamadı" cevabını alınca genci karşısına alıp uzun uzun sohbet eder. Arkadaşının oğlunun çok iyi bir eğitim aldığına kanaat getirmesinden sonra çiftçiye döner "Bu genç bekar mı?" diye sorar. "Evet" cevabı ile birlikte iletişimci küçüklük arkadaşının yanından "Benden haber bekleyin" diyerek ayrılır. Döndüğünden ilk olarak Dünya Bankasının Başkanı'nı arar "Sana bir başkan yardımcısı buldum"der. Başkan "Ben başkan yardımcısı aramıyorum ki?" diye cevap verir. "Ama sana bulduğum başkan yardımcısı ünlü işadamı Henry Fordu'un damadı" deyince Başkan "Hemen gelsin göreve başlasın"diye cevap verir. İletişimci, bu kez Henry Ford'u arar. "Bay Henry güzel kızınıza bir damat buldum" der. Henry Ford "Ben kızıma damat aramıyorum ki" der. "Ama kim olduğunu sormadınız. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı" cevabını alan Ford kızını verdiğini söyler. Ardından çocukluk arkadaşını arayıp "Oğluna hem iş buldum, hem de gelin buldum" der. Çiftçi "Gelin kim, iş ne" diye sorar. "Oğlun Dünya Bankası'nda başkan yardımcısı olarak çalışacak, gelinin de ünlü işadamı Henry Ford'un güzel kızı" yanıtırı verir... Düşünün çiftçi mutlu, Henry Ford mutlu, Dünya Bankası Başkanı mutlu, gelin ve damat mutlu. İletişimci ise cebindeki güzel hikayesi ile sevinçli. İşte ben denge diye buna derim.