Müzikteki 35'inci yılını 'Asya' isimli ilk albümüyle kutlayan ünlü müzisyen Murat Yeter; bu çalışmada Ebru Gündeş, Niran Ünsal ve Yonca Lodi gibi isimleri bir araya getirdi. Yeter, albümünü ve müzik serüvenini GÜNAYDIN'a anlattı...
n
Müziğe nasıl başladınız? Müzisyenlik çocukluk hayaliniz miydi?
Müziğe; 9 yaşındayken para kazanmak için başladım. Kasımpaşa'da düğün salonlarında çalıyordum. Babam polisti; ben de aileme yardım etmek için davul çalıp para kazanıyordum. Bir dönem payvonlarda da çaldım. Daha sonra Yalçın Ateş ve Kerem Görsev ile tanıştım ve caz müziği yapmaya başladım. Yedi-sekiz yıl caz çaldıktan sonra popa geçtim. Sonra aranjörlük yapmaya başladım. İlk aranje ettiğim; Emel'in (Müftüoğlu) 'Hovarda' parçasıydı. O dönem sahneyi bırakmıştım; sonra Sezen Aksu "Gel, benimle çalış" deyince yeniden sahneye döndüm. Aranjörlük ve sahne aynı anda devam etti. Bugüne kadar 600 şarkı yaptım.
EBRU 15 DAKİKADA SÖYLEDİ
Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz peki?
'Asya' albümünü 12 yıl önce yapmaya başladım. Beste yapıyordum ve bir albüm çıkarmamın şart olduğunu düşünüyordum. Biraz tembellikten ve iş yoğunluğundan dolayı, albümü hazırlamam 12 yıl sürdü. Yapımcı Ahmet Çelenk'le anlaşıp çıkış tarihi belirlenince hızlandım. Türkiye'nin en iyi müzisyenleri ile birlikte çaldık bu albümde.
Albümdeki isimleri nasıl belirlediniz?
Ebru Gündeş, Niran Ünsal, Halil Sezai, Yonca Lodi, Sirel, İsmail Tunçbilek... Albümde seslendirdikleri şarkıların hepsinin bir hikayesi var. Mesela Ebru Gündeş, sözleri Sıla'ya ait olan 'Gönlümün Efendisi' şarkısını söyledi. Stüdyo aşamasına geldik; Ebru'ya "Şarkıyı önden dinleteyim mi?" dedim, "Hayır" dedi. Şarkının albümdeki halini 15 dakikada söyledi ve çıktı stüdyodan. Ebru, "Ben sevdiğim şarkıyı yedi ay sonra da hatırlarım. Sevmediğim şarkıyı hemen unuturum" dedi. Niran Ünsal da 'Sinbad' ve 'Acı' isimli iki şarkı okudu. O da Ebru gibi yarım saatte bitirdi şarkıyı. Halil Sezai'yi tanımıyordum ama kendisiyle aynı firmadayız. Patron, Halil'in yazdığı bir şiiri verdi bana; Halil de "Ben okurum" dedi. Halil, aylardır kalemi eline almıyormuş ve benim şarkılarımı duyunca bu şiiri yazmış. Albümde 22 yaşında genç bir müzisyen olan Sirel de var.
SEZEN DE OLSAYDI
Bu albümde yer almasını çok istediğiniz bir sanatçı var mıydı?
Herkes gönüllü olarak geldiği için çok mutluyum. Zaten bu albüm, Sezen Aksu'nun gayretiyle oldu. Fakat kendisinin kötü bir dönemine denk geldi ve albümde yer alamadı. Kısmet değilmiş; keşke olsaydı...
Enstrümanlar içinde, davul en zoru denir, doğru mu?
Şöyle bir zorluğu var; grubun şefi davuldur. Çünkü herkesi yönlendiren davuldur. 15-20 kişilik bir gruba ritmiyle yön verir. Grubu toplayan davuldur.
OKULA KİTAP YERİNE DAVUL GÖTÜRÜYORDUM
Öğrenim hayatınızı müzik için mi yarıda bıraktınız?
Aslında öğrenim beni bıraktı! Liseye kadar gece çalışıp gündüz okula gitmek, benim için çok zor oldu. 1.5 saat uyuyabiliyordum sadece. Okula giderken defterkitap değil, davul götürüyordum. Durum belliydi yani! Bir de gerçekten fakirdik; paltom bile yoktu. Ailem "Senin altın bileziğin davulun" derdi. Babam emekli ikramiyesi ile ev alacağına, bana davul aldı. Bana okumamı değil, müzisyen olmamı söylediler.
BEN DJ ALBÜMÜ YAPMADIM
Son dönemde birçok DJ ve aranjör albüm çıkardı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim bir farkım var ve bu çok önemli. Hiç mütevazı olmayacağım; ben DJ albümü yapmadım.
Siz en çok kimleri dinlemeyi seversiniz?
Caz dinlemeyi çok severim. Kibariye, Niran Ünsal, Sezen Aksu, Nilüfer, Sıla ve Ajda Pekkan'ı dinlerim. Haktan'ı ve Kazancı Bedih'i de dinlemeyi severim. Kalpten şarkı söyleyen herkesi dinlerim kısacası. Hiç müzik tarzı ayırmam. Dinleyici de içten söyleyenleri ayırt edebiliyor.