99 ayetlik mutlu yaşama rehberi
Çelebi; "İntiharların sıradanlaştığı, boşanmaların evlilikleri geçtiği, arkadaşlıkların çürüdüğü, kardeşlerin birbirlerine düşman kesildiği bir zamanda yaşıyoruz. İnsanlığın hakettiği yaşama şekli bu mu olmalıdır sorusu üzerine kafa yormaya başladığımdan beri aldığım mesafe bana insanların kibir ve egolarının bu kadar arttığı bir yüzyılın başka bir hayata kapı aralayamayacağını gösterdi." dedi.
Bu hakikati anladıktan sonra kuralları mutlak bir otoritenin koyması durumunda hayatın nasıl olacağı üzerine düşünmeye başladığını ve kitabın bu noktadan başlayarak 99 Ayetlik bir mutlu yaşama rehberine dönüştüğünü söylüyor. Bizi yaratan ve yaşatan Allah'ın bunca güzellikler ihsan ettiği ve irade vererek önemsediği insanı mutsuz olması için yaratmış olamayacağını anladıktan sonra işinin kolaylaştığını belirtiyor ve kitabın oluşum sürecini şu cümlelerle özetiliyor;
''Kurallar çok kolay ve uygulanabilir''
"Kuran'da iyi insan modelini nasıl üzerimize yakıştıracağımıza dair bir yöntem öneriliyor mu diye bakmaya başladığımda, Rabb'imizin bize ayet ayet, anlaşılır bir şekilde neler yaparsak nefsimizin esaretinden kurtularak kalbimize döneceğimizi anlattığını görünce ümitlendim. Kurallar çok kolay ve elbette uygulanabilir. "Biz bu Kur'an'ı sana zorluk olsun diye göndermedik" ayetini okuduktan sonra ise insan bu dünyaya Allah tarafından mutlu olması için gönderildiğine emin oluyor."
Perdeyi Yâr Kaldırır, çaresizliğin ve yalnızlığın insanlığın kaderi olmadığını anlaşılabilir ve uygulanabilir yöntemlerle anlattığı için önemsenmesi gerektiğini söyleyen Çelebi; "bu kitabın kişisel gelişimcilerin zehirlediği insanlığı bu kirlilikten arındırarak Kişiliğe Dönüş yolunda bir yol gösterici olmasını arzu ediyorum" dedi.
Çelebi; kitabı yazarken temel amacının neredeyse her evde olmasına rağmen bir türlü hayatın içine sokulamayan Kur'an-ı Kerim'in aslında insanların günlük yaşamlarında ihtiyaç duyulan herşeyi barındırdığını bir kez daha insanlara hatırlatmak olduğunu söylüyor.
Perdeyi Yâr Kaldırı kitabının okuyucuya vermek istediği mesajı yazar şöyle özetliyor…
Biliyorum şaşkınsın!
Herşey üzerine üzerine geliyor…
Bütün dertler sanki hedefi bulan bir ok gibi seni kalbinden vuruyor!
Güvendiğin dallar tek tek kırılıyor…
Ümitlerin tükeniyor…
Tebessümlerin içindeki fırtınayı saklamak için kayan yıldızlar gibi gamzelerinden kayıp kayıp düşüyor.
Kendini toplamakla meşgulken, dağıldıkça dağılıyorsun.
Yüreğindeki derin sızı bir yanardağ gibi seni hayattan ayırıyor!
Sen, evet sen! Kendisini yapayalnız zanneden sen!
Seni yeniden hayata döndürecek…
Sıkıntılarını iç huzuruna, çaresiliğini ümide çevirecek…
Doksan dokuz müjden var!
Hayatın Sahibinden, hayatından bezdiğini zanneden sana!
Nicedir unuttuğun mutluluğa adım adım yürümen için…
Artık şaşmaz bir yol haritan var.