"Sözler
, acıların üzerinden kayıp gidiyor" diyordu Hilmi Yavuz dün Füsun Akatlı'yı son yolculuğuna uğurlarken. Aslında bu söz Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Füsun Akatlı için düzenlenen törene katılan herkesin ortak hissiyatıydı. Türk edebiyatı ve öğrencileri bu büyük kalemi son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Selim İleri, Haydar Ergülen, Leyla Erbil, Yekta Kopan, Doğan Hızlan, İonna Kuçuradi gibi edebiyat ve düşün dünyasının önemli isimleri Tarık Akan, Haldun Dormen, Hümeyra, Rutkay Aziz ve Genco Erkal gibi sanatçılar büyük bir üzüntü içerisinde Akatlı'ya son kez 'güle güle' dediler.
Akatlı'yı kaybetmenin acısı herkesin yüreğini sızlatıyordu ama sitemleri de vardı sanatçıların. Yazar Leyla Erbil'in sözleri de bu sitemi en iyi şekilde ifade ediyordu: "Bu pırıl pırıl insanı en verimli döneminde kaybettik. Bence o kanserden ölmedi. O, bu ülkenin tüm gerçek aydınları gibi, kendi yerini bulmaya çalışırken, Sivas, Çorum, Maraş olaylarını izlerken öldü. Ülkede yaşananların acısından ve bu kötülüğün kanserinden öldü."
Kızının babası şair Metin Altıok'u 2 Temmuz'daki Sivas Katliamı'nda kaybeden Akatlı, bir yazar olarak ülkenin acılı tarihinden en çok etkilenen yazarlardandı. Yavuz'un 12 Eylül döneminde Akatlı'nın yaşadığı sıkıntılardan dem vurması da bunun içindi.
17 yıl önce babasını kaybeden Zeynep Altıok ise metanetli durmaya çalışıyordu. Gazetelerde annesiyle ilgili yayımlanan haberlerde yapılan yanlışların düzeltilmesi için uyarıda bulunuyordu. Ama oldukça üzgündü bunu da konuşmasında dillendirdi: "Babamın acısından sonra daha büyük bir acı yaşamam demiştim ama annemin kaybı ondan da büyük bir acı oldu. O sadece benim için bir anne değil aynı zamanda en yakın arkadaşımdı." Zeynep Altıok'un son sözleri ise sessizliğin kalbine bir ok gibi saplandı: "Sevdiklerinin yanına gidiyorsun. Orada mutlu olacaksın. Babama ve tüm dostlarına selam söyle. İyi yolculuklar..."
Törenden sonra Akatlı'nın cenasezi Teşvikiye Camiisi'nde kılınan öğle namazının ardından Çengelköy Mezarlığı'na defnedildi. Böylece Akatlı da artık 'o güzel atlara binip gidenler kervanına' katılmıştı.