TOBB, 60. kuruluş yıl dönümü çerçevesinde Mehmet Akif Ersoy'un mektuplarda, fotoğraf arkalarında gizli kalmış, daha önce hiç yayınlanmamış şiirlerinin de yer aldığı ''Safahat''ı okurlarla buluşturdu.
Kitabın tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlık olarak toprağın üstündeki ve altındaki değerlere sahip çıktıklarını belirterek, Mehmet Akif Ersoy'un da bu değerlerden biri olduğunu söyledi.
''Akif, bana Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi, bizi biz yapan değerlerin en büyük mimarlarından birisi olarak geliyor'' diyen Günay, Mehmet Akif'i, Yunus Emre'nin devamı olarak gördüğünü dile getirdi.
Mehmet Akif Ersoy'un, sadece şair ya da Kurtuluş Savaşı mücadelecisi, destancısı olarak değil tüm yaşamıyla, ilişkileriyle, ve tarihe verdiği değerle başlı başına bir ahlak öğreticisi olduğunu ifade eden Günay, onun, hak ettiği yeri son zamanlarda yeni yeni almaya başladığını vurguladı.
Mehmet Akif Ersoy'un sadece İstiklal Marşı şairi olarak tanıdığını ancak ''Safahat'' gibi büyük bir öğretiyi de miras bıraktığını belirten Günay, ''Akif ile ilgili her törende söylüyorum, biz okullarımızda, kitaplarımızda hatta belki üniversitelerimizde Akif'e daha fazla yer vermeliyiz. Sadece şair değil, insan yönüyle, bu ahlaki vasıflarıyla bir ders olarak, belki seçimli bir ders değil -son zamanların moda müfredat anlayışıyla- belki zorunlu ders olarak anlatmalı, belki içten gelecek bir zorunlu ders olarak gençlerimize yeni nesile anlatmalı, tanıtmalıyız'' diye konuştu.
Bakanlık olarak geçen yılı, ''Mehmet Akif Ersoy Yılı'' ilan ettiklerini anımsatan Günay, bu kapsamda çeşitli programlar düzenlediklerini ve Akif'e ait eserleri yeniden derlediklerini dile getirdi.
Günay, ''Safahat''ın yeniden hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
-''Ertuğrul Günay, cumhuriyet tarihine adını yazdırdı''-
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da toplum hafızasının, gelecek nesillere aktarılmasının millet olmanın birinci şartı olduğunu belirterek, Osman Hamdi Bey'i çoğu insanın sadece, ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' adlı tablosuyla tanıdığını ancak Osman Hamdi'nin eski eserlerin yurt dışına götürülmesini yasaklayan bir tüzük hazırlayarak, Batılı ülkelere Osmanlı topraklarından eser kaçırılmasını önlediğini vurguladı.
Osman Hamdi'nin bu toprakların hafızasının ilk koruyucularından olduğunu, bu uğurda tek bir insanın gayretinin bile, bir ülkenin kültür medeniyet kaderini değiştirebileceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
''İşte günümüz dünyasının Osman Hamdi'si, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'dır. Yıllarca şikayet ettiğimiz bir konu vardı. 'Yurt dışına kaçırılan eserlerimizi neden geri getiremiyoruz' diyorduk. İşte Sayın Bakanımız Ertuğrul Günay, Anadolu'nun kaçırılan ünlü eserlerini yeniden bu topraklara kazandırarak, cumhuriyet tarihine adını yazdırdı. Kendisi bir yandan yurt dışına kaçırılan eserlerin geri getirilmesi için çalışırken, diğer yandan mevcut eserlerin ortaya çıkarılması ve korunması için insanüstü bir gayret gösteriyor. Çok açık söylüyorum, insanın kendi malı olsa ancak bu kadar üzerine düşer, bu kadar çalışır. Diğer yandan müzelerin geliştirilmesi, kültür yayınlarının sayı ve kalitesinin artması için de çok önemli çalışmalar yapıyor. Bakanlığı döneminde turizm alanında da ülkemiz adeta çağ atlıyor.''
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Başkan yardımcısı seçilmesinde, Günay'ın önemli desteklerini gördüğünü dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Kısmet olursa, 15-16 Kasım'da da dünyanın en büyük turizm organizasyonunu birlikte yapacağız. Dünyanın dört bir tarafından gelecek turizm yatırımcılarına İstanbul'da ilk kez ev sahipliği yapacağız'' diye konuştu.
-''Toplumun gelişimi için sadece ekonomik kazanımlar yetmez''-
TOBB'un Türk iş dünyasının çatı örgütü olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Türkiye'deki yıllık üretimin yüzde 75'ini, ihracatın yüzde 90'ını üyelerimiz yapıyor. 1 milyon 500 bin üyemiz, 12 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Üyelerimiz bu ülkenin geleceğine yılda tam 150 milyar dolarlık yatırım yapıyor. Biz de TOBB olarak gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında üyelerimizin önünü açmak, yeni fırsatlar sunmak için çalışıyoruz. Ama iş dünyası olarak biliyoruz ki bir toplumun gelişimi için, millet olabilmesi için, sadece ekonomik kazanımlar yeterli olmaz.
Millet olma bilincini ayakta tutmak, bunun için de kültürel mirası yeni nesillere aktarabilmek her şeyden daha önemlidir. Bu anlayış ve sorumlulukla kalıcı eserler ortaya koymak için çaba sarf ediyoruz.''
Akif'in eserlerini çocuk ve gençlik dönemlerinden tanıdığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Akif, bugün de en az yaşadığı dönemdeki kadar, zekasına, sözüne, dürüstlüğüne, sadakatine ve vatanperverliğine ihtiyacımız olan biri. Kaleme aldığı şiirlerin her biri, bugün de bizler için bir ibret kaynağı. Çünkü onun şiirlerinin üzerinde yükseldiği temel, değişen ve değişmeyen yorumlarıyla insan gerçeğidir. Onun bize en büyük armağanı olan, 'Safahat'ı için küçük de olsa bir katkı verebildiğimiz için kendimizi bahtiyar sayıyoruz'' ifadesini kullandı.
