İlk kadın semazenler, 1993 yılında sema ayinine katıldıkları zaman büyük bir gürültü koptu. Aradan geçen zaman içinde bu konu hakkında neredeyse söylenmedik şey kalmadı. Ancak kadın semazenler, hâlâ sema etmeye ve rengarenk tennureleri içinde dönmeye devam ediyorlar. Birol Biçer, Yeni Aktüel için kadın semazenlerin duygu ve düşüncelerini kaleme aldı.
KADIN ERKEK EŞİT!
İki yıldır semazenlik yapan Sibel Avcı, mevlevilik üzerine yapılan sohbetlere katıldıktan sonra semazen olmaya karar vermiş. Yıllardır her perşembe Ankara'dan İstanbul'a ayine gelen Zeynep İnceoğlu, "Buraya gelene kadar sema ayinlerinin maneviyatına inanmıyordum. Folklorik bir şey ya da dans olarak görüyordum. Ancak semazen topluluğuyla tanıştıktan sonra bu düşüncemin çok yanlış olduğunu anladım" diyor. Kadın semazenlere göre sema sırasında kadın-erkek diye bir şey kalmıyor. Semazenler "Başımıza sikkemizi geçirip kulaklarımıza kadar çektiğimizde dünyaya kulaklarımızı tıkamış oluyoruz" diyor.