Eylül ayıyla birlikte sanat dünyasında adeta bir patlama yaşandı. Öyle ki ay boyu arka arkaya birçok büyük sergi açıldı. Bir tarafta 12. İstanbul Bienali, öte yanda büyük sanat merkezlerinin sergilerinin arkasında görünmeyen kahramanlar var: bu sergileri kuran ustalar. Bu ustalar sergileri kısa sürede kuruyor, yerleştiriyor, sergi bittiğinde de topluyor. Sanat dünyasındaki hareketlilik öyle bir noktaya geldi ki bu ustaların başlarını kaşıyacak vakti yok!
ONLARSIZ SERGİ OLMAZ!
Sıradan ustaların aksine, onların uzmanlık alanı sadece elektrik tesisatı döşemek, boyacılık ya da demircilik değil, aynı zamanda sanat eserine nasıl davranılacağını bilmek. Frida'nın tablolarından, yaz döneminde 800 bine yakın izleyici ağırlayan Arter'deki Patricia Piccinini sergisindeki canlı gibi gözüken heykellere kadar pek çok eser onların elinden geçiyor. 11 yıldır İstanbul sanat ortamının hemen hemen tüm önemli sergilerini kuran, 600'ün üzerinde sergiyi yerleştiren bu ustalar Sergikur adlı şirkette çalışıyor.
BİENALİ 25 GÜNDE KURDULAR
Sergikur şirketini kuran ve 11 yıldır işinin başında olan Şener Çardak, "Bu yıl bienalle birlikte biz de çok yoğun bir döneme girdik. Bienali yaklaşık 25 günde kurduk. Yurtdışındaki sergilere göre hızlı bir süre" diyor. Tüm galerilerin aynı anda sergi açmak istemesi bir yoğunluk yaratmış. Ama Çardak randevulu çalıştıklarını, bu sayede bütün sergileri kurduklarını anlatıyor: "Herkes istediği zaman gideriz desek bu kez kalitemiz düşer."
SANATA HİZMET
Çardak,eserlerin kurulmasında titiz davrandıklarını söylüyor. Sanatçının yap dediğini, yapıyor, yerleştir dediğini tam da görünmesi gerektiği gibi yerleştiriyor. Mesela Çardak'a, Yapı Kredi Kültür Merkezi'nin 'Aktif Strüktürler v1.1: Akustik Formasyon' sergisinin kurulumu sırasında sanatçının camlardan birinin kırmızı olmasını istediği haberi geliyor. Çardak da, hızla, "Camı mat ve koyu renk bir folyoyla kaplayın," diye ustalara talimat veriyor. Onların en büyük motivasyonu ve mutluluğu ise sanata hizmet etmek..
FİSUN YALÇINKAYA