Eğlence sektörüne girme serüveniniz nasıl gerçekleşti? 1960 yıllarında İstanbul'un en popüler mekanlarından birisi Çayhane'ydi. Ben de henüz 19 yaşındaydım ve üniversite okumak istemiyordum. O yüzden her gece dışarı çıkar eğlenirdim. Çok iyi dans ettiğim için kısa zamanda çevre edindim. Yanıma birkaç kız alır, çıkar mekan mekan dolaşırdık. Dokuz yıl her gece böyle eğlendim.
Ne zaman duruldunuz? Tiyatrocu Zerrin Sümer ile evlenince, çalışmaya karar verdim. Ve ilk kez As Kulüp'te müdür olarak işe başladım. Bir sene orada çalıştıktan sonra Süzer Plaza Otel'in olduğu yerde 'Lalezar' adlı restoranda müdür olarak başladım. Emel Sayın, Öztürk Serengil ve Ajda Pekkan, haftanın yedi günü çıkardı. Böylelikle başlamış oldum.
PARA SIKINTISI ÇEKMEDİM
Ailede sizden başka bu sektörle ilgilenen var mı? Babam varlıklı bir adamdı. Bu yüzden pek para sıkıntısı yaşamadım. Ben dışa dönük bir çocuktum. Ortamı renklendiren bir adam olduğum için gece hayatı bana uygun bir meslekti.
Duyduğum kadarıyla bir de futbol hayatınız olmuş... Evet, ben 80'lerde ilk kez mekanlararası futbol turnuvası düzenlemiş insanım. O zamanın büyük kurumları ve mekanlar kendi kulüplerini kurdu, üç yıl boyunca turnuva yaptık. Üç yıl boyunca da benim takımım şampiyon oldu. Ben hâlâ haftada iki kez futbol oynarım.