60 kişilik orkestra yöneteceğim!

Metin Şentürk yeni albümü 'Bana Sen Lazımsın'ı geçtiğimiz hafta müzikseverlerle buluşturdu. Albümün gelirini Dünya Engelliler Vakfı'na bağışlayacak olan Şentürk, farkındalık yaratacak iddialı projeleri hayata geçirmeyi çok sevdiğini söyledi. Cezaevleriyle ilgili yeni bir çalışma hazırlığında olduğunu belirten ünlü sanatçı, yeni albümünü ve projelerini anlattı...
Albümlerin satılmadığından yakınıldığı dönemde sizce vakıf için yapılan bu çalışmaya insanlar duyarlı davranacak mı?
Hem Metin Şentürk'ü sevip hem de internetten şarkı indirenler bir nebze vicdana gelebilirler. Böylece vakfa bir yardımları olur. Bu albüm vicdanla ilgili olduğu için, ucundan tutarlar diye düşünüyorum.

MOTİVASYON OLUR
Albümü bazı yerlere kendiniz götürecekmişsiniz...
Türkiye'nin neresinde olursa olsun fabrikalar, şirketler ya da alışveriş merkezlerinde; işverenler, çalışanlarına jest olarak bu albümü hediye etmek isterlerse, albümleri vermeye ben kendim gideceğim. Albümleri tek tek imzalayıp dağıtacağım. Hem sosyal bir projenin ucundan tuttukları için personele motivasyon olacak, hem de vakıf istifade edecek.
Geçtiğimiz yıllarda görme engelliler hız rekorunu kırmıştınız. Yeni bir rekor denemesi yapacak mısınız?
Eğer biri bu rekoru egale ederse, tabii ki geri alacağız. Geçenlerde denediler ama kaza yaptılar. Çünkü ben zor bir çıta koydum. Yine ilkleri yapmaya devam edeceğiz. 10 Mayıs Engelliler Haftası'nda Sinema Senfoni Orkestrası'nı bir konserde yöneteceğim. 60 kişilik bir orkestranın kontrolü bende olacak.

HEP BAŞIMIZA DERT AÇIYORUZ
Bunun için çalışmalara başladınız mı?
Projeyi bana teklif ettiklerinde çok hoşuma gitti. Şef Hakan Şensoy, önümüzdeki günlerde beni şefliğe hazırlamaya başlayacak. Orkestra; 12-13 tane sinema filmi müziğini, bir tane benim şarkımı, Aşık Veysel'den bir şarkıyı ve Beethoven'ın '5. Senfoni'sini seslendirecek. Dünyada ilk defa görmeyen biri, bir senfoni orkestrasını yönetecek. Yaklaşık 70 dakikalık bir proje bu ve çok zor bir çalışma... Biz hep başımıza dert açıyoruz. (Gülüyor) Hedefleri büyütmemiz, başkalarına biraz daha keyif verecek şeyler yapmamız lazım.
Bu tarz projelere katılırken hiç tereddüt yaşamıyor musunuz?
Korkularımı önce içimde yeniyorum ve tereddüdü ortadan kaldırıyorum. Önce düşünürüm, sonra yaparım. Eğer "Yapacağım" dersem, biter! İnsanlar çok alıştı. "Metin Şentürk yapıyorsa, olur" diyorlar. Beklentileri çok büyüttük. Çok iddialı şeyleri, sadece iddialı diye yapmamak lazım. Bunu yapmak ne getirir, buna bakmak lazım. Anne-babalar engelli çocuklarını dışarı çıkartsınlar. Onlar da neler yapabilir, bunlara baksınlar istiyoruz. "Ben ölünce çocuğuma ne olacak?" korkusundan kurtulsunlar.

NE YAPSAM OLAY OLUYOR!
Twitter'a girmeniz olay oldu. Böyle bir ilgi bekliyor muydunuz?
Yaptığım her şey olay oluyor benim. "Twitter'dan çıkacağım" desem, o da olay olacak. (Gülüyor) Sosyal medyayı hiç kullanmıyordum ama yaptığımız projelerin sosyal medyada yer bulması lazım. Oradaki bağ çok hoşuma gitti. Çok anlamıyorum da... TT, yani 'trend topic' olmak varmış. "İlk gün TT oldun" diyorlar, sanki grip olmuşum gibi hissediyorum! Bir hafta olmadan 11 bin takipçiye yaklaştık. İnsanların beni takip etmekten zevk alacağını biliyordum. Zaten eğlenceli, gülümseten şeyler yazıyoruz.

'BUGÜNKÜ AKLIM OLSA
Haber bülteni sunuculuğu da yaptınız. Bu nasıl bir deneyimdi?
Haber 24'ün akşam haberlerini sunmuştum. O da dünyada bir ilkti. Onu da anchorman olmak için değil, farkındalık yaratmak için yaptım. Herkesin prompter'dan okuduğu şeyleri ben ezberleyip çıktım ve sorun yaşamadan ana haberi sundum. Şimdi de cezaevleriyle ilgili bir proje hazırlıyorum. Töre cinayetleri, kan davaları, kadına uygulanan şiddetten doğan cinayetler gibi konuları işleyeceğiz. Bunlar yüzünden mahkum olanlarla röportajlar yapıp, pişmanlıklarını dinleyip dışarıda hikayeleştireceğiz ve 'Bugünkü Aklım Olsa' adı altında sunacağız.
'Gerçek Kesit' tadında bir program mı olacak?
Hikayeyi alacağız ve o mahkum, o anı yaşıyor gibi anlatacağız. "Neden yaptı, bugünkü aklı olsa yine yapar mıydı?" sorularının cevabını insanlara aktaracağız. Bunlar toplumumuzun kanayan yaraları; onlara değineceğiz.