Radyoculukta 16 yılı geride bırakan Füsun Alkan, hafta içi her gün 16.00-18.00 saatleri arasında 'Gönül Dostu Füsun' isimli programıyla Radyo Turkuvaz'da sevenleriyle buluşuyor. Radyo Turkuvaz'ın müzik direktörlüğünü de üstlenen Füsun Alkan ve radyonun genel yayın yönetmeni İbrahim Sadri'yle konuştuk...
İbrahim Bey, 'Gönül Dostu Füsun'la Radyo Turkuvaz maceranız nasıl başladı?
İBRAHİM SADRİ: Radyo Turkuvaz olarak müzikal anlamda bir atak yapmayı planladık. Bu noktada da Füsun gibi kıymetli birinin gerekliliğine inandık. Programcı kimliğinin yanında müzik direktörü olarak aramızda olsun istedik. Sağ olsun bizi kırmadı.
terapi yapıyoruz
Füsun Hanım, 'Gönül Dostu' ismi nereden geldi?
FÜSUN ALKAN: İnsanlarla ilgilenmeyi ve onların dertlerine ortak olmayı çok seviyorum. Şimdilerde 'yaşam koçluğu' denen şeyi, biz 16 yıldır radyoda yapıyoruz. Hatta bana hâlâ '2000'li yılların Güzin Abla'sı' diyorlar. Bu da çok hoşuma gidiyor. Bana yıllar önce 'Gönül dostu' dediklerinde hiç bu kadar çok dinleyicim olacağını bilemezdim. Hayat zor, insanlar öfkeli ve huzursuz... İnsanları o öfkeden arındırmak, bir nevi terapi yapmak zorundayız. Ben de bunu yapıyorum. Bunun da özel bir yetenek olduğunu düşünüyorum.
DİNLEYİ CİY LE BAĞIM VAR
16 yıldır oluşturduğunuz kitleyi bu radyoya da taşıyacağınızı düşünüyor musunuz?
F.A.: Dinleyicimle aramda özel bir bağ var. Ben bu program sayesinde evimde dinleyicilerimle buluşuyorum. Onlara bir sırdaş, bir arkadaş gibi yaklaşıyorum. O yüzden bana güvenip beni sevmeleri çok doğal.
Dinleyiciler, radyoda dinledikleri sesin sahibini görünce nasıl yaklaşıyor?
F.A.: Bazı kadın programcılar, görünmükten rahatsız olabiliyor. Çünkü bizi akıllarında başka biri olarak hayal ediyorlar. Ama eğer dinleyici; sizi, siz olduğunuz için dinliyorsa bir sorun olmuyor.
İ.S.: Eskiden radyocuların bir gizemi vardı. Diğer mecralara göre insanların hayal dünyasına daha fazla hitap ediyorlardı. Günümüzde radyocular, kendilerini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Sonuçta radyo da değişip dönüşüyor.
ORHAN GENCEBAY PARÇALARI TAZE!
İbrahim Bey, son dönem yapılan müziği siz nasıl buluyorsunuz?
İ.S.: Müzik anlamında yapılacak ne varsa, 70'lerde yapıldı ve bitti. Şimdi dinlediklerimiz onların devamı... Hâlâ başkalarının sesinden Erol Evgin ve Melih Kibar şarkıları dinliyoruz. Keza, Orhan Gencebay şarkıları da eskimiyor.
POP MÜZİK KENDİSİNİ ÇOK TEKRAR ETTİ
Popülerlik size ne katıyor?
İ.S.: Radyocuların sahip oldukları ün kadar, yolda tanınırlıkları yoktur. Yani bir dizide yan rolde iki hafta görünen kişi, 10 yıldır bir radyoda program yapan kişiden daha tanınır hale geliyor. Burada bizim için değerli olan şey; popüler olmaktan ziyade kalıcı olmak... 15 yıldır radyoculuk yapıp bunu hâlâ devam ettirmek bence daha önemli. Aslolan bu sıcaklığı devam ettirmek.
Günümüzde öne çıkan müzik türü ne oldu?
F.A.: Ben konservatuvar mezunu bir programcı olarak müziğin kendini tekrar ettiğini düşünüyorum. Özellikle pop müzik, kendini çok tekrar etti. Şimdi daha çok rock ve alternatif müziklerin zamanı... Çok iyi söz yazıyor, çok iyi cover'lar yapıyorlar. Model, Gripin gibi grupların yaptığı müzikler, geniş kitlelere ulaşıyor. Bizim de o sözlere ihtiyacımız var. İ.S.: Füsun'un da dediği gibi; gruplar çok iyi müzik yapıyorlar. Grup müziğinin yeniden varlığını göstermesi, bizim tıkanmış olan müziğimize yeni bir şey kazandıracaktır. Yoksa artık yapılan müzik; arabeske kayıyor.