4 yaşında bale eğitimine başlayan ve 8 yıllık bale eğitiminin ardından Dormen Tiyatrosu'nda oyunculuk dersleri alan 1987 doğumlu Sinem Kobal, son dönemin en başarılı oyuncuları arasında yer alıyor. 13 yaşında 'Dadı' dizisiyle profesyonel olarak oyunculuğa başlayan ve o günden beri birçok başarılı projede yer alan Kobal, All dergisinden Pemra G. Abasıyanık'ın; kariyeri ve özel hayatı hakkındaki sorularını yanıtladı...
Hepimiz sizi, 'Dadı' dizisiyle tanıdık. O günlerden beri hayatınızda çok şey değişti mi?
'Dadı' dizisinde rol aldığımda henüz 13 yaşındaydım. Benim için oyun gibiydi. Okul; ev arasında gidip geliyordum. Tabii ki o günden beri hayatımda çok şey değişti. Bir kere büyüyorum. Tecrübe denilen şey yavaş yavaş etkisini göstermeye başlıyor. Ama tabii ki daha çok gencim; öğrenecek çok şey var.
GERÇEK HAYATTAN İZLER
'Dadı', 'Lise Defteri', 'Selena', 'Küçük Sırlar', 'Romantik Komedi 1' ve 'Romantik Komedi 2'... Kariyerinizde birçok başarılı proje yer alıyor. Size gelen teklifleri neye göre değerlendiriyorsunuz?
Rol aldığım birçok proje, gerçek hayattan izler taşıyordu. Bu yüzden izleyenlerin hayatına bir yerden dokundu, ilgisini çekti. Ayrıca fikir alan, eleştirileri, önerileri dinleyen, tavsiyelere kulak veren biriyim.
10 YIL SONRA...
Sizi son olarak 'Romantik Komedi' serisinde izledik. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Aklımda ve hayalimde olan bir film türüydü. Doğrusu ekibin içinde olmaktan büyük keyif aldım. İkincisi çekileceği zaman da aynı heyecanla çalışmaya başladık.
'Romantik Komedi'deki performansınız ve canlandırdığınız 'Didem' karakteri çok beğenildi. Ona gerçek hayatta da benziyor musunuz?
Aslında onun gibi bir hayatım yok. Gerçek hayatta otokontrollü biriyim. 'Didem' çok fevri, patavatsız denilebilecek kadar aklına her geleni söyleyen, fütursuz biri. Ama yine de onu çok sevdim.
Oyunculuk zor bir meslek. Bu meslekte ayakta kalmak da oldukça zor olmalı. Böyle zorlu bir mesleği başarıyla icra eden biri olarak siz nasıl bir karaktere sahipsiniz?
Dönem dönem değişmesine rağmen genelde realistim galiba. Güzel hayaller kurup onların gerçekleşeceğine inanmak keyiflidir. Hayatta iyi şeyler düşünürsen, iyi şeylerle karşılaşırsın
10 yıl sonra kendinizi nerede hayal ediyorsunuz?
Sevdiklerimle, ailemle; huzurlu, sağlıklı ve mutlu olduğumu düşünüyorum.
YURT DIŞINDA SIKINTISIZ YAŞARIM
Nişanlınız Arda Turan ile kısa süre içerisinde evlenmeyi planlıyorsunuz. Turan bir futbolcu olduğu için bir ayağınız yurt dışında olacak. Yabancı bir ülkede yaşamak zor mu?
Göreceğiz. Şimdiye kadar öyle bir sıkıntı yaşamadığımı söyleyebilirim ama...
'ASLA' DEDİKLERİM AZALDI
Peki gezmek için yurt dışında bir yere gidecek olsanız, nereyi tercih edersin?
Tatil planı yapacak olsam; Phuket ve çevresindeki adalar ilk tercihim olur. Yaz tatilinde çanta hazırlamak da çok kolay. Bikini, şort, tiril tiril elbiseler ve parmak arası terlikler yeterli olabiliyor. Zaten gittiğim yerden de genelde oraya ait birkaç şey alırım. Kışın 'Ya yağmur olursa, ya üşürsem' diye alternatifli ve ağır bir bavulum oluyor.
Tatil konusunda ani kararlar verir misiniz?
Aslında sürprizleri, ani programları severim, yaptığım da olur ama içinde bulunduğum projeler ve yoğunluk dolayısıyla ister istemez planlı programlı olmak durumunda kalıyorum.
Giyim stilinizi nasıl özetlersiniz?
Giyim tarzımı sade ama şık diye özetleyebilirim. Zamanla "Asla giymem" dediklerim azaldı. Giyimime özen gösteririm.
Gardırobunuz düzenli midir?
Düzen kuruyorum ama bir süre sonra ipin ucu kaçıyor. Kendime göre bir dolap düzenim var. Aradığımı kolayca bulurum.
Dolabınızda en çok ne var?
İtiraf ediyorum; en çok ayakkabı var.
SAVURGAN DEĞİLİM KIYMET BİLİRİM
Kariyeriniz sayesinde tüm Türkiye'nin tanıdığı bir isim oldunuz. Bu nasıl bir his?
İşin tanınma kısmına kafa yormuyorum.
Magazin haberlerinde pek yer almıyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
Göz önünde olmayı çok sevmiyorum. Ancak bir yardım etkinliğinde beni görebilirsiniz.
Para biriktirir misiniz?
Çocukluğumdan beri kıymet bilen, savurgan olmayan biriyim.
