Sinan Akçıl her yaptığıyla eleştiriledursun; 1.5 milyon Twitter, 1 milyon Facebook takipçisi, sağlam bir fan page'i ve bir haftada 15 bin takipçiye ulaşan Instagram hesabıyla; tam bir 'sosyal medya çılgınlığı' yaşıyor. Eleştirilmekten dolayı çok mutlu olan Akçıl, "İyi ki bu kadar çok eleştiriliyorum ve diğer tarafta mesleğimde güzel bir şeyler oluyor" diyor...
GÜNEŞ DOĞMADAN UYUYAMAM
Size neler ilham kaynağı olur?
Bana ilham kaynağı olan şeylerin tarifini yapamıyorum. İlhamımı salt aşktan almıyorum; şehirler arası otobüs yolculuğu yapan bir şoförden tutun da, yolda gördüğüm insana kadar geniş bir cevabı var bu sorunun.
Peki siz nelere ilham kaynağı olabilirsiniz?
Başka bestecilere olmadığım kesin! Benim bazı düşüncelerimi kendine ilham alan genç bir kitle var. Bunu başarabiliyorsam ne mutlu bana.
Müzikle ilgili hayallerinizin neresindesiniz?
Türkiye sınırlarının dışını hayal ediyorum ama Türk bayrağıyla... 5 yaşından beri sanki hep bu toprakları yurt dışında daha güzel yerlerde temsil edebilecekmişim gibi bir his var içimde. Bunun bazı adımlarını Eurovision'la beraber Balkanlar'da da atmaya çalışıyorum.
Bir müzisyenin yaşam stiline dair en belirgin özellikler nelerdir?
Benim için en belirgin özellik; güneş doğmadan uyumamaktır. Uyuyorsam da rol yapıyorumdur. Bir de delirme süreci var: Hiçbir şarkıyı dinleyemiyorum. Şarkıları normal insanlar gibi duymak için Tanrı'ya yalvarıyorum ama olmuyor.
ÜÇ KERE OKULDAN ATILDIM
Gece uyumamak, gündüzünüzü nasıl etkiliyor?
Çocukluğumdan beri böyle olduğum için artık bu benim hayat tarzım. Beni mutsuz veya rahatsız etmiyor. Benimle görüşmek isteyen insanlar söylediğim saatlere göre kendilerini ayarlıyorlar.
BENDE ALLAH'IN ESTETİĞİ VAR
Justin Bieber benzetmeleri hakkında ne söyleyeceksiniz?
Fan gruplarından ve Avrupai bir tip olmamdan dolayı benzetme yapılması normal bir şey. Ben 5 yaşımdan beri böyleyim; 5 yaşında da şapka takıyordum, 10 yaşında da atlet giyiyordum. Geçenlerde estetik yaptırdığımı iddia ettiler, anneme sordum; "Anneciğim ben estetik yaptırmışım doğru mu?", o da "Evet oğlum, Allah'ın estetiği" dedi. Özetle, yapılan benzetmelere, söylenilen her şeye ölçüyü kaçırmadıkları sürece saygı duyarım.
Peki ya çocukken bu konuda herhangi bir zorluk yaşamadınız mı?
Üç kere okuldan atıldım; liseden, ortaokuldan, konservatuardan... Hepsi de devamsızlık nedeniyle oldu. Okul 8'de başlıyormuş, ben onu beş ay sonra öğrendim. Beş ay süresince 10'da gittim. Tabii ki sıkıntı yarattı ama yuvarlana yuvarlana mezun oldum.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Şu anda hayallerinize ne kadar yakınsınız?
İnsanların, "Bu çocukta saçma sapan bir şeyler var" dedikleri bir çocukluk geçirdim. Adını koyamadıkları bir müzikal takıntı, hiperaktiflik vardı bende. Hayat boyu müzikten başka her şeyi reddettim. Zaten ilkokul günlüğüme bile, "Benim için engeldin ilkokul, iyi ki senden kurtuldum" yazmışım.
Karakterinizin hangi yanı size hayatta zorluk çıkartıyor?
Sevmediğim özelliğim; vicdanım. Vicdanım bana çok zaman kaybettiriyor. Kendimden çok başkalarını düşünüyorum. Fazla inatçı ve hırslıyım; her zaman kafamı taktığım şeyin en iyisi olmasını isterim. Yapamayacaksam o işe hiç girmem, yapacaksam da en iyisini yapmak için uğraşırım. Tüm bunlar karakterimi oluşturduğu için beni rahatsız etmiyor.
(InStyle dergisi)
COŞKU BAZEN PAHALIYA PATLIYOR
Kısa bir süre önce aşık olduğunuzu söylediğiniz sevgilinizle dövme yaptırmıştınız...
Ben ilişki sırasında çok büyük bir coşku yaşadığım için bu tarz aşk gazlarına gelebiliyorum ama artık bu konularda daha mantıklı adımlar atacağım. Karşımdaki insana, bana gerçekten güvenmesini ve inanmasını istediğim için normal bir insanın yapması gerekenden iki kat fazla aşk gösterisi yapıyorum ama bunu yaparken rol yapmıyorum. Bu içimden gelen coşku bazen bana pahalıya patlıyor ama o anda içimden geleni yapmış olduğum için hiçbir zaman pişmanlık duymuyorum.
ARTIK SAHNEDE DE SOKAKTAKİ SİNAN VAR
Modayla aranızın iyi olduğu söylenebilir mi?
Ben bu konuda o kadar çok mesaj, mail alıyorum ki... Her gün yeni yeni şapka takan veya benim gibi pantolonlar giyen çocuklar var. Bu, beni çok mutlu ediyor; genç nesli biraz etkileyebiliyorsam ne mutlu bana. Bunun için illa moda ikonu olmak gerekmiyor; bir kitle seni günlük hayatta da takip ediyorsa, bence yine onların ikonu oluyorsun. Günlük giyim tarzımı özellikle son dönemlerde sahnedeki Sinan'a da taşıdım. Tamamen rahatlığa döndürdüm olayı. Şapkamı takıyorum, jean'imi, atletimi giyip sahneye çıkıyorum artık. Böyle daha rahat hareket ediyor ve kendimi daha özgür hissediyorum.
Nasıl alışveriş yaparsınız?
Ben genelde gözüme çarpanı alıyorum. Özellikle alışverişe çıkmak için çıkmam. Genelde styling danışmanım (İlkyaz Özel) ile birbirimize fotoğraf yolluyoruz. Ben anlatmak istediğim tarzı gönderiyorum. O sağolsun getiriyor; aralarından seçiyoruz.
AŞK ADINA HERHANGİ BİR DUYGUM YOK
İlk görüşte aşka inanıyor musunuz?
İnanmam çünkü ilk görüşte aşık olursan, ikincide aşık olmadığını anlarsın.
Tutkulu bir aşık mısınız?
Kesinlikle. Ben aşkı sürprizlerle, doruklarda yaşarım. Her konuda mükemmeliyetçi olduğum için bu konuda da dünyadaki en güzel aşkı ben yaşamalıymışım gibi hissederim ve karşı tarafa da bunu hissettiririm.
Peki bu aralar aşık mısınız?
Yakın zamanda aşık olduğumu hissettiğim bir dönem yaşadım ama bunun da beni besleyen aşk olmadığını anladım. Şu aralar aşk adına herhangi bir duygum yok. İlk defa söylüyorum; hayatımda şu an kimse yok.
BENDE ALLAH'IN ESTETİĞİ VAR
Justin Bieber benzetmeleri hakkında ne söyleyeceksiniz?
Fan gruplarından ve Avrupai bir tip olmamdan dolayı benzetme yapılması normal bir şey. Ben 5 yaşımdan beri böyleyim; 5 yaşında da şapka takıyordum, 10 yaşında da atlet giyiyordum. Geçenlerde estetik yaptırdığımı iddia ettiler, anneme sordum; "Anneciğim ben estetik yaptırmışım doğru mu?", o da "Evet oğlum, Allah'ın estetiği" dedi. Özetle, yapılan benzetmelere, söylenilen her şeye ölçüyü kaçırmadıkları sürece saygı duyarım.
